Benim olayım daha çok düşünmek. Bir konu üzerinde uzun uzadıya düşünüp karar vermek. Bunu trafikte yapmayı da çok seviyorum. Beni rahatsız eden bir durum var. Tam trafiğin ortasında durup düşünüyorum. Damla sen bu tavrı hak ettin mi? Sence neden bu böyle oldu? Sence bir sonraki adım ne olmalı? gibi düşünüyorum ve genelde çözüyorum. Ama bazen de güncel konuları düşünüyorum. En son gülmeyin Arabesk müziği düşündüm. Neden bana bu kadar itici geliyor diye? Almanya Stuttgart da ünlü bir Königstrasse var. Oradan heralde defalarca geçmişimdir ve onlardan biri Alman bir arkadaşımla yürürken bir Türk'ün arabesk şarkısına denk gelerek işte Türk tarzı demesiyle bana unutulmaz bir anı bırakmıştır =)
Arabesk kelime anlamı o bu geçtim. Acının şarkısı, isyanın şarkısı... Burada acıyla inleyen birinin çıkardığı sesler çok da işitsel olmuyor.
Müzik zevkinin geliştirilebilir olduğuna inanan ben Melissa'dan dolayı klasik müzik dinlesem de daha çok Arya ve Jazz dinlemeyi seviyorum. Jazz da Amerikalıların isyanı Blues diye başlar ve evrim geçirir.
Her zaman düşündüklerimle bir sonuca ulaşamam. Arabesk evet acının müziği neden bu kadar itici? Düşünürüm, her düşünce bir başkasını tetikler.
Gelelim başlığa... Az önce mırıldanıyordum. Siyah beyaz bir film gibiydik, herkes uyurken izlediğim, sevgilim benim çok özlediğim...
Ben karakter olarak öyle depresif, acıklı ya da damar asla dinleyemem, moralim bozulur, hatta ağlarım (Hayko Aşkın Kitabı). Dolayısıyla Şebo da aşırı depresif olduğundan eğlenceli iki şarkısını dinleyebiliyorum: Kalbim ve Günaydın Sevgilim...
Üzgünüm Şebo, diğer şarkıların çok acıklı filmler de güzel gidiyor. Ama sen benim tarzım değilsin.
Yorumlar
Yorum Gönder