Ana içeriğe atla

Üzgünüm Şebo!

Benim olayım daha çok düşünmek. Bir konu üzerinde uzun uzadıya düşünüp karar vermek. Bunu trafikte yapmayı da çok seviyorum. Beni rahatsız eden bir durum var. Tam trafiğin ortasında durup düşünüyorum. Damla sen bu tavrı hak ettin mi? Sence neden bu böyle oldu? Sence bir sonraki adım ne olmalı? gibi düşünüyorum ve genelde çözüyorum. Ama bazen de güncel konuları düşünüyorum. En son gülmeyin Arabesk müziği düşündüm. Neden bana bu kadar itici geliyor diye? Almanya Stuttgart da ünlü bir Königstrasse var. Oradan heralde defalarca geçmişimdir ve onlardan biri Alman bir arkadaşımla yürürken bir Türk'ün arabesk şarkısına denk gelerek işte Türk tarzı demesiyle bana unutulmaz bir anı bırakmıştır =)
Arabesk kelime anlamı o bu geçtim. Acının şarkısı, isyanın şarkısı... Burada acıyla inleyen birinin çıkardığı sesler çok da işitsel olmuyor. 
Müzik zevkinin geliştirilebilir olduğuna inanan ben Melissa'dan dolayı klasik müzik dinlesem de daha çok Arya ve Jazz dinlemeyi seviyorum. Jazz da Amerikalıların isyanı Blues diye başlar ve evrim geçirir.

Her zaman düşündüklerimle bir sonuca ulaşamam. Arabesk evet acının müziği neden bu kadar itici? Düşünürüm, her düşünce bir başkasını tetikler.

Gelelim başlığa... Az önce mırıldanıyordum. Siyah beyaz bir film gibiydik, herkes uyurken izlediğim, sevgilim benim çok özlediğim...

Ben karakter olarak öyle depresif, acıklı ya da damar asla dinleyemem, moralim bozulur, hatta ağlarım (Hayko Aşkın Kitabı). Dolayısıyla Şebo da aşırı depresif olduğundan eğlenceli iki şarkısını dinleyebiliyorum: Kalbim ve Günaydın Sevgilim...



Üzgünüm Şebo, diğer şarkıların çok acıklı filmler de güzel gidiyor. Ama sen benim tarzım değilsin.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Girişimde Kadın Gücü'yüm!

Girişimde Kadın Gücü Projesini en başarılı olarak tamamlayan iki kadından biri olarak tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı görev bilirim. Türkonfed'in yürüttüğü İş Bankası'nın desteklediği Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi(UN Women) tarafından organize edilen girişimci kadınların değişen ve dijitalleşen dünyada iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olma amacıyla ilk fazı tamamlanan bu projenin bir parçası olmak benim için onur vericiydi. Projenin ikinci fazı 2024-2026 ise henüz başladı.  Yukarıda bahsettiği gibi projenin ilk fazı 2022-2024 bitti. Benim gibi programa katılan birbirinden harika 5043 kadınla 2 yıllık süreçte bazen omuz omuza bazen de gece bilgisayar başında tamamladık. Şimdi ikinci fazı başlayacak olan bu projeye katılmak isteyecek kişiler için kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum. Proje ile benim tanışman 2022 yılında işimi kurup İş Bankası'nda bir ticari hesap açınca başladı. Aslında bir çok ba

Senin Favori Robot Markan Ne?

Geçmiş yazılarımda kötü olduğum bir şey yok demiştim. Birini atlamışım: Political agility konusunda kötüyüm. Yazıya böyle başlıyorum çünkü favori robot markamı birazdan açığa vuracağım. Genel olarak böyle bir soruya verilmesi gereken cevap hangi robot tipi ya da hangi proses olabilir?  İlave olarak siz de hangi ülke de diyebilirsiniz? Evet ülkelerin bile tercih ettiği robot tipleri değişiyor. Amerikalılar Japon markası Fanuc'a bayılıyor. Almanya biraz milliyetçi tavırda olabiliyor. Konu benim tercihime gelirse; ilk spoiler'ı veriyorum. Bu robot benim gibi sarı. Sektördekiler anladı. Sektörde olmayanlarla ise genel konuşmalar şöyle geçiyor: Gigafactory'e gittim, onlarca yüzlerce robot var desin. Markasını söyleyemiyorsa ne renk deriz? Sarı Fanuc, Turuncu Kuka, Mavi Yaskawa ve Beyaz ABB'dir. Çoğunlukla. Ben Fanucla fotoğrafımı koyacaktım ama en son yeşil robotuyla çekilmişim :) Değişik yeşiller ve kırmızı olan robotlar da boy boy, erişim mesafesine göre var. Uzun uzun rob

Güneş Enerjisi

O zaman en popüler yenilenebilir enerji türünden solar enerji yani güneş enerjisinden bahsediyorum. Benim güneş enerjisiyle tanışmam üniversite yıllarıma rastlar. Her taşın altından çıkan ben o zamanlar da güneş arabası yarışlarına takmıştım. Olacak iş değil, sebeplerini açıklıyorum. Öncelikle güneş enerjisinden iki türlü faydalanabiliyorsunuz. Elektrik elde edebilirsiniz ya da sıcak su elde edebilirsiniz. Yazın balkona da sıcak su koysanız hele bunu Antalya'da yapsınız evet neredeyse aynı şey. Ama Almanya gibi güneşin çok da olmadığı yerde bakıyorsunuz güneş tarlaları mevcut. Öncelikle bir güneş panelinin verimliliği 25% civarında. Üzerine toz geldi, yaprak düştü, açı değişti aman Allahım hemen etkileniyor. 30% civarında verimliliği uzaya giden araçlarda görüyoruz. Onlar da kozmik ışın, radyasyon gibi ışınımları da kullanıp özel panellerle gerçekleşiyor. Güneş enerjisini yakaladınız bu enerjileri tabi bizim fotovoltaik ya da güneş pili diyeceğimiz sistemlere iletmeniz gerekiyor ki