Ana içeriğe atla

Annelik

' me a me' 'me a me' Melissa dakikada yaklaşık 30 kere anne dediğinden anne yi yani mum ı me a me şeklinde söylüyor =)

Annelik nedir derseniz benim için aşırı sevgi içerir. Geceleri sık sık uyanır öperim yatakta, kokularını içine çekerim. Yapriş daha minikken dilini öpmeye çalışırdım. Onlar beni öpünce zaten dünyalar benim olur.

Tahmin edeceğiniz üzere ben otoriter anne değilim hatta oyuncakçıya mı gittik hadi Yapriş'e de sürpriz yapalım bunu da alalım diye atlarım. Çok nadir kızarım ve babaları kızıyorsa ben içeride binbir parça üzülürüm.

Genelde Melissa kendi karar versin isterim. Yaz günü kış kıyafeti mi giyiyor, bence sıcak ama sen bilirsin derim. Saçını taramıyor mu? Sosyal ortamlarda komik duruma düşersin derim(bugün gerçi dayanamayıp zorla taradım) 

Bizim ev anaokulu gibidir. Melissa aynı anda en az iki arkadaşını bize getirmeden yapmaz, ben de bize gelen küçük bir çocuğa tabi ki asla bu eve adım atamazsın demem (Evine almayanları da yadırgarım=))

Annelik biraz da suçluluktur, hep en iyisini yapmak istersin ama hep kendini yetersiz hissedersin. 

Bana sorsalar ki hayatta başına gelen en güzel şey nedir: Annelik, annelik ve yine annelik.


Derseniz ki Damla biyolojik olarak çocuk sahibi olamayanlar ne yapsın? Evlat edinin, olmuyor mu? Çocuk Esirgemeye düzenli gidin. O da mümkün değil mi? Bir hayvanı evinize alın. O da mı mümkün değil. Bir çiçek alın. 

Benim çocuğum olmasaydı aşırı uğraşırdım. Yine olmasaydı evlat edinirdim ki hala çok isterim. Kız çocukların var erkek ister misin diye sorarsanız? Ben cinsiyeti ne olursa olsun şimdiki çocuklarımın annesi olmak isterdim. Peki daha çocuk yapmayı düşünüyor musun? Maddi durumum kötü bile olsaydı ben 4 çocuk annesi olmayı kafama koydum. Umarım bir gün iki çocuğum daha olur ama hayat izin vermezse de iki çocuğumu zaten aşırı çok seviyorum.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Girişimde Kadın Gücü'yüm!

Girişimde Kadın Gücü Projesini en başarılı olarak tamamlayan iki kadından biri olarak tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı görev bilirim. Türkonfed'in yürüttüğü İş Bankası'nın desteklediği Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi(UN Women) tarafından organize edilen girişimci kadınların değişen ve dijitalleşen dünyada iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olma amacıyla ilk fazı tamamlanan bu projenin bir parçası olmak benim için onur vericiydi. Projenin ikinci fazı 2024-2026 ise henüz başladı.  Yukarıda bahsettiği gibi projenin ilk fazı 2022-2024 bitti. Benim gibi programa katılan birbirinden harika 5043 kadınla 2 yıllık süreçte bazen omuz omuza bazen de gece bilgisayar başında tamamladık. Şimdi ikinci fazı başlayacak olan bu projeye katılmak isteyecek kişiler için kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum. Proje ile benim tanışman 2022 yılında işimi kurup İş Bankası'nda bir ticari hesap açınca başladı. Aslında bir çok ba

Senin Favori Robot Markan Ne?

Geçmiş yazılarımda kötü olduğum bir şey yok demiştim. Birini atlamışım: Political agility konusunda kötüyüm. Yazıya böyle başlıyorum çünkü favori robot markamı birazdan açığa vuracağım. Genel olarak böyle bir soruya verilmesi gereken cevap hangi robot tipi ya da hangi proses olabilir?  İlave olarak siz de hangi ülke de diyebilirsiniz? Evet ülkelerin bile tercih ettiği robot tipleri değişiyor. Amerikalılar Japon markası Fanuc'a bayılıyor. Almanya biraz milliyetçi tavırda olabiliyor. Konu benim tercihime gelirse; ilk spoiler'ı veriyorum. Bu robot benim gibi sarı. Sektördekiler anladı. Sektörde olmayanlarla ise genel konuşmalar şöyle geçiyor: Gigafactory'e gittim, onlarca yüzlerce robot var desin. Markasını söyleyemiyorsa ne renk deriz? Sarı Fanuc, Turuncu Kuka, Mavi Yaskawa ve Beyaz ABB'dir. Çoğunlukla. Ben Fanucla fotoğrafımı koyacaktım ama en son yeşil robotuyla çekilmişim :) Değişik yeşiller ve kırmızı olan robotlar da boy boy, erişim mesafesine göre var. Uzun uzun rob

Güneş Enerjisi

O zaman en popüler yenilenebilir enerji türünden solar enerji yani güneş enerjisinden bahsediyorum. Benim güneş enerjisiyle tanışmam üniversite yıllarıma rastlar. Her taşın altından çıkan ben o zamanlar da güneş arabası yarışlarına takmıştım. Olacak iş değil, sebeplerini açıklıyorum. Öncelikle güneş enerjisinden iki türlü faydalanabiliyorsunuz. Elektrik elde edebilirsiniz ya da sıcak su elde edebilirsiniz. Yazın balkona da sıcak su koysanız hele bunu Antalya'da yapsınız evet neredeyse aynı şey. Ama Almanya gibi güneşin çok da olmadığı yerde bakıyorsunuz güneş tarlaları mevcut. Öncelikle bir güneş panelinin verimliliği 25% civarında. Üzerine toz geldi, yaprak düştü, açı değişti aman Allahım hemen etkileniyor. 30% civarında verimliliği uzaya giden araçlarda görüyoruz. Onlar da kozmik ışın, radyasyon gibi ışınımları da kullanıp özel panellerle gerçekleşiyor. Güneş enerjisini yakaladınız bu enerjileri tabi bizim fotovoltaik ya da güneş pili diyeceğimiz sistemlere iletmeniz gerekiyor ki