Ana içeriğe atla

Benim Preeklampsi Olma Hikayem

 Bu satırları yazmak benim için çok güç. 2 hafta önce bugün bu saatlerde bir bilinmezliğe doğru yolculuk yaparken bugün kızımı yoğun bakımda bırakmış olarak bu yazıyı yazmak çok ağır. 

Ben sağlıklı ve gününde iki çocuk doğurmuş biri olarak 3. çocuğumda hafif endişeli olsam da genel olarak Ocak ayında doğumu bekliyordum. Yağmurla ilgili tek olumsuzluk detaylı ultrason çektirirken fark edilen notch oldu. Bebek beslenmesinde hafif bir yavaşlama vardı ve doktorum aspirin içmemi önerdi. 30 haftalık kontrole gittiğimde her şey yolundaydı, boyu kilosu. Yalnız ben de bir gariplik vardı. 5 kilo almıştım. Başından beri sadece 7 ay boyunca 3 kilo alan ben için ilk tepkim yanlış ölçüyor oldu, eşim güldü ve dedi ki baklavalardan oldu. Doktorum da kan ve idrar tahlili ver dedi, tansiyonumu ölçtü her şey normaldi.

2 hafta önce 3 Aralık günü sabah akıllı saatimi bulamadım. Nabız ölçümü benim akıllı saatte takip ettiğim bir veridir. Saatimi bulamayınca aslında hayatımı kurtaran adımı atmış oldum ve tansiyon aletinden nabzımı ölçeyim dedim. Nabzım normaldi ama tansiyonum 16 gibi bir değer çıktı. Ben nasılsa tansiyonum yok diye hala içtiğim ilaçlardan heralde derken eşim kadın doğumcuna yaz dedi. Ben o esnada doktor kuzenime yazmıştım.

Kadın doğumcuma yazmamla onun panik olup beni hastaneye çağırması bir oldu. Ben hala yarın mı gelsem diyorum :) Israrla ve acil Acıbadem Şinasi Can'a gel dedi. Babamı çağırdım ve hastaneye geçtik. Tansiyonum oradada yüksekti. Atak geçirmeyeyim diye magnezyum başlandı. Bebek hazır olsun diye akciğer ilk doz yapıldı. 24 saat 2. doz yapılacak dendi. Odaya yatışa alındım ve başladı sıkı takip. Saat başı NST, tansiyon ve günlük kan değerlerimin ölçülmesi. Ben dayanabileceğim kadar dayanayım modundaydım. Bebeğin 2. doz streoidi yapıldı. Tansiyonum düştü, karaciğer enzimleri kabul edilebilir seviyedeydi ama Cumartesi günü böbrek değerlerim kötüye gidince eşim dayanamadı ve sezeryan yapılsın diye kadın doğumcumla anlaştı. Aslında ben beklemeye daha niyetli olduğumdan akşam yemeğini de yemiştim. Epidural yapalım ama genel anesteziye dönmek gerekirse diye 23:00'e kadar bekledim.  23:30'da Yağmur 1550 gram dünyaya geldi. Benim değerlerim hızla düzelmedi hatta tansiyonum 19'a çıkınca doktor yoğun bakıma yatıralım seni Hellp oldun dedi. Yıkıldık. Diğer doktorların gerek yok diyip yakın takiple devam edelim demesiyle normal serviste kaldım.

Çok zor geçen 5 günün sonunda değerlerim normale döndü ve tam 1 hafta önce taburcu oldum. Maalesef  kızım yoğun bakımda ve 2 hafta daha kalacak. Durumu iyi kucağıma veriyorlar ama 36 haftanın dolmasını bekleyeceğiz.

Kızımı sağlıkla evime getireceğim günler için umutluyum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özgür Demirtaşla olan Konuşmalarımızı İfşa Ediyorum.

Ayşe Arman nasıl adını duyurdu arkadaşlar? Yok mastürbasyon hikayesini anlattı, doğruysa :) İlk kez nasıl sevişti? Dünyada tek sevişen o zaten :)) Gündemin dikkatini çekti. Ben tabi o kadar ucuz olmayayım o kadar da ünlü olmama çok da gerek yok derken gün geçtikçe popüler isimler de hayatıma dahil oluyor. Yeni dernekler, yeni etkinlikler ve benim malum snob tavrımla günleri geçiriyoruz. Geçen gün biri dedi ki sen şunu çok iyi tanıyorsun. Onlar günde 100 milyon yazıyor. Ben içimde milyon, milyar derken bir yandan da diyorum ki yok aslında o kadar tanımıyorum. Arkadaşım diyor ki saçmalama tüm etkinlik boyunca beraberdiniz, ben tabi ilk bakışta nasıl sünepe gördüysem, tüm fotoğraflarda en uzağındayım, hatta orada olduğunun çok da umrumda değil :)))) Dün spor salonundayken benim gibi gediklisi bir ünlü geldi. Başta PT'ler yanından düşmüyor. Ben de onu değil annesini beğeniyorum mükemmel oyuncu diye neyse baktım bu benim istasyonu etrafındaki guruhla kaplayacak en iyisi dedim ki mat bul...

What if God One of Us?

Çok sevdiğim bir kitap serisinin son kitabı çıktı ve ben ilk kitaptan itibaren yeniden okumaya başladım. Kitap bol bol mitolojiye, efsanelere ve masallara atıf yapıyor. Tam o esnada da bir arkadaşım aradı. Ben de kitaptan bahsetmeye başladım. Dinsel noktasına değindik ve neden olmasın dedik? Fizikte ya da diğer bilimlerde keşfedilebilen kısımlara açıklamalar gelir. Ölçe bildiğiniz şeyler için yorum yapabilirsiniz. Eğer bir ağacın mutluluk seviyesini ölçemiyorsanız o ağacın mutluluk hissi yok demek değildir. Siz henüz bu keşfedememişsinizdir. Bu arkadaşımla babasını kaybeden çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdan bahse başladık, dedik ki mezarına gidiyor ve babası herseyi anlıyor. Biz onun ruhunu göremiyor olmamız onun bizi görmediği anlamına gelmez. Tüm kadim dinler, mitolojiler ve geleneklerde ölümden sonrasındaki yaşamdan bahsediyorsa onun ruhu benim sağ yanımda göz kırpıyor olabilir.  Belki şarkıdaki gibi ya Tanrı bizden biriyse? 

Number 3

 Arkadaşlar uzun zamandır yoğunluktan dolayı yazamıyorum. Beni affedin. Onlarca kriz, yüzlerce problemlerle uğraşırken arada güzel bir haber aldım. Beni affetmeniz adına buradan paylaşmış olayım :)