Damla

"It has been overwhelming and humbling , and even painful at times, but I could not stop loving her any more than I could stop breathing.  I'm hopelessly, irretrievably in love with her .More than she knows."  How i met your mother "About three things I was absolutely positive. First, Edward was a vampire. Second, there was a part of him-and I didn't know how potent that part might be- that thirsted for my blood. And third,  I was unconditionally and irrevocably in love with him."  Twilight "You know Donna, I love you" Suits Bunlar benim en sevdiğim repliklerdi ne zamandır hatırlamamışım bile.  Herkese mutlu yeni yıllar. 

Bu cümleyi okuduğumda çok heyecanlandırdı beni ve çok güzel bir şiir geldi aklıma.  TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ   Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu                                           ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Geçen hafta ve bu hafta Shaya Türkiye çalışanları olarak Omuz omuza veriyoruz ve sahaya iniyoruz. Proje kapsamında çalışmak isteyen çalışanlar gün ve mağaza belirleyip sahaya iniyor. Ben mağaza seçimimi Palladium Reserve'den yana kullandım. Anadolu yakasındaki en büyük Reserve mağazamız Palladium nitekim evime de yakın. Yarın Palladium mağazamızda size ikramda bulunabilirim. Kahve uzmanı olduğumdan ben Reserve barı tercih edip nadir bulunan kahvelerden demleme çeşitlerini deneyeceğim. Peki bugünün konusu kahve o zaman ben de size biraz kahve bilgisi vereyim:   M.S 7.-8. y.yda Etiyopyalı Çoban Kaldi'nin keçileri bir meyve yiyor ve keçiler meyveyi yedikleri günlerin akşamları daha hareketli oluyorlar. Bunu fark eden Kaldi'nin kendisi de bu meyveyi (Kahve meyvesi ilk ağaçta büyürken kiraza benzer) deniyor ve benzer enerjiyi hissediyor. Kaldi durumu keşişlerle paylaşıyor ve keşişler için uzun ayinlerde kullanmak için inanılmaz bir fırsat doğuyor. Çekirdek kahveler Arap t

Bugün iş planımda Emaar'da açılacak 3. Starbucks'ın buy-off u vermek vardı. Evime 1.5 km uzaklıkta olan güzel Emaar'a pıt pıt arabayla 5 dakikada geldim. Daha geçen hafta Victoria's Secrettaydım ama bu sefer gideceğim yer daha önce uğramadığım ofis tarafındaydı ve bayıldım. Soruyorum Starbucks nerede Lafayette'nin yanında diyorlar, bakıyorum bakıyorum buz gibi havada yok. Tabi ki en güzel tarif mimarı İnci'den geldi yola çık dedi =) O zamana kadar sağlam tavaf ettim Lafayetta'nın sağını solunu. Beymen'e alternatif Galeries Lafayette'da da yıkılıyor resmen. İçeri kısacık turladım malum yılbaşı hediyeleri ve en güzeli 750+ alışverişlere 250 TL indirim var. Armani ve Micheal Kors'ta şans denenebilir gömlekler 600 civarı. Neyse konu alışverişe gitti. Mağazayı kontrol ettim ve tabiki diğer mağazamıza gelip işlere gömüldüm, yılsonu olması itibariyle biz de fazlasıyla yoğunuz ki herşey iyi hizmet için. Eşsiz deneyimi yaşatmak önemli

Evet, neredeyse 1 hafta kaldı ki yılbaşı hediyelerini seçmek için. Bu sene ben konseptimi küçülteceğim hem o kadar kafa patlat hem de beğendireme. Almıyorumla kararı kıldım ama bir kaç kişiye sürpriz yapacağım. Asıl en ilginç hediye alınacak kişi eşimin kurada çektiği. Baş harfinin burada yazdığım yazılardan biriyle aynı olduğu tabi ki söylenmez. =) Bence bu tarz müdürlere alınacak hediye sigara içiyorsa benim için bitmiştir. Zippo'dan çakmak alır geçersin. Bayansa patlat Victoria's Secret sonra açsın sana taciz davası =)) ama hayır biz de sweatshirtte satıldığı için sen al sweati o çevirsin ne istiyorsa ona. Yok hadi utandın Yargıcıda çok güzel ürünler var. Neyse eşimin hediye alacağı kişi sigara içmediği için Zippoyu çizdik. Durum eğlenceli bir hal aldı. Düşünmek gerek, tabi hediye baktıkça ben kendime ve kocişime neler beğeniyorum neler. Armaniden erkek küpesi beğendim ama ne alacağımız kişi ne de benim kocam o vizyonda olmadığı için çizdim. Keşke takacak birini çekse

Çalıştığınız firmanın ürünlerini etrafınıza önerir misiniz? Ya da siz ne kadar rahatlıkla kullanırsınız? Geçen gün eşimle spora gidiyoruz. Kahvaltıyı nasıl yapalım diye eşim sorarken Starbucks'ın bir mağazası bu ay hedefini zor tutturuyor. Oradan sandwich kahve alırız dedim. Eşim durdu ve sendeki de tam bir marka bağlılığı dedi.  Şu an etrafıma yılbaşı hediyelerini Starbucks bardaklarından ve Body Shop kremlerinden seçiyorum. Verirken de diyorum bana da ücretsiz değil, sadece şirket çalışanlarının indiriminden faydalanıyorum ama ben önceliğimi kendi markalarıma veriyorum. Kendi markam dururken, diğerleri aklıma bile gelmiyor. Markalarımız güzel, markalarımızın mottosu güzel ve daha da önemlisi bu mottoyu çalışanlarına yansıtabiliyor. Bu benim için de geçerli, mağazada çalışan partner için de geçerli.  Aynı konuşmayı bir mağaza müdürüyle yaptım, eğer hizmet sektöründe çalışacaksam bu Starbucks'tan başkası olmaz dedi.  Bazı firmalar göstermelik hareketlerde ç

Kolejde okumayan yönetici olmamalı. Sen kolejde mi okudun derseniz? Cevabım hayır ama benim ailem de en azından burjuvaydı =)) Tabi ki bu başlık sadece bir genelleme. Nitekim ne ben ne de eşim kolejde okumasak da paranın yönetilebilir bir şey olduğuna inanıyoruz. Konu nereden çıktığına gelirsek benim şu an ki mükemmel yöneticim Fatih Beyden. Fatih beyle ilk tanıştık işte eşin nerede çalışıyor diye konuşurken - o dönemde ABB'deydi- Ben de Gürsen'i tanıyorum dedi. Gürsen bey yanılıyorsam affedin Proje ve Satışın başı kendisi, aynı okulda okumuştuk dedi Hangi okul deyince Üsküdar Amerikan dedi müdürüm. Eski şirketlerimin birinde, bir müdürüm vardı, şirket aracıyla 2 km gitsek yazdırırdı, gittiğimiz yer de diğer fabrikaydı. Bir dönem servisim sabahları 15 dk geç kalıyor diye servis ilgilisini tüm departman duyacak şekilde aramıştı ki ben o dönem mesai ücreti almama rağmen haftada en az 3 gün 3 saat mesaiye kalıyordum. Şirket aracıyla öğle yemeğine gitmek için bin türlü ter dö

Bir gününüz nasıl geçiyor? İş-iş-iş mi, ev-ev-ev mi, internet-internet-internet mi?  Ben geçenlerde öğle yemeğimi ritüele çevirdiğimi anladım ve aslında ritüleme giderken çok da mutluydum, size de bazı önerilerim var. Güne şöyle başlarım 7:20 gibi uyanırım ve 7:40 gibi aracıma atlarım. Benim için klasiktir Fenomen çalmaya başlar ve günümün ilk ritüeli de başlamış olur. Yolda kös kös gideceğime 'I aint your Mamaaaa' diye dans ederim, akşam iyice ayık olduğum için her türlü figurü yaparım. Birini arayacaksam akşam arabaya binmeyi beklerim. İşe girdiğimde 8:00 olmuş olur. -5 otoparka Anel Plazaya park etmiş olurum. Diyette olduğum için kahvaltı yapmam, orta Türk kahvesiyle maillere başlarım. Öncesinde bbc.co.uk'u açıp köşe yazarlarına bir göz gezdiririm. Eskiden Hasan Pulurları okurdum ama kalmadı delikanlı.Kahve uzmanı projem olduğum için de bazen kahve demleyip ekibime içiririm. Asya-Pasifik diye başlarım kahveyi anlatmayı. Masam çok eğlencelidir. Bu masa zaten poziti

Birkaç gün önce şöyle bir konuşma geçti. Bir müdür fikir veriyor, 1000 tane alın (aydınlatma ünitesi) yıl içinde kullanırız. İçimden diyorum ki stok yönetimi hakkında hiç bir fikri yok. Elinden geldiğince non-stock çalışmalısın. Şu an saçmalıyor. Eğer yanımda Tarkan Bey olsaydı. Fikirlerini açık açık söyler, olur mu öyle şey derdi. Tarkan Bey, affınıza sığınarak bugünkü yazımda size yer vereceğim. Çok emeğiniz var üzerimde. Fordda işler şöyle yürür. Bir yığın metrik vardır SQDCPM(Safety,Quality,Delivery etc) ve her bölümde onun şampiyonları vardır. Eşimin dediği gibi şampiyonsun dediler -o görsel fabrikacıydı- iyi bir şey sandım. Aslında teknik dışında öğrenmek için bence gayet mükemmel bir sistem ama o hedefleri tutturmak yok mu? Dubrovnik tatilinde bir yandan eğlenirken bir yandan da o ay Haydar Bey'e nasıl kem küm demeden açıklayacağımı düşünüyordum. O kadar benliğimdeydi. Tarkan Bey, Ford'da endüstriyel malzemeler ekip lideridir. Kendisi tüm alt birimlerin Boyahane, K

Dün TV'de Zarrab davası ne olacak diye kanalları zaplıyorum. Sinirli adam yine ey mey diye sesleniyor. Doğan medyası iyice sapıtmış. Ben de başka bir kanala geçtim ve karşımda kadına şiddetle ilgili bir haber dizisi çıktı. Hepsi tabi ki utanç vericiydi ve gerçekler şuydu. Adamın tehtidinde olan bir kadın çocuğuyla beraber sürekli devlet korumasında şehir değiştiriyor.Kadın haklı olarak diyor ki onun hakları kısıtlanması gerekirken ben kısıtlandım. Ülkenin en yüksek konumundaki bürokrat kadın mıdır kız mıdır bilmem diye demeç veriyor. Bir çok iş yeri diversity kavramını kadınların iş yerinde zaten olması gereken konumlarına gelmesini diversity'e verdikleri önemden dem vuruyor. Hala kadınlar için acayip acayip benzetmeler yapılıyor. Bildiğiniz üzere Shaya'da çalışıyorum ve markalarımızdan biri Victoria's Secret. Shaya Connect kapsamında yapılan toplantıda Black Friday'de tüm sütyen fiyatları 159 TL'ye inince satışlardaki patlamadan ve dakikada 11 sütyen s

Teoman her genç kızın bir dönem hayran olduğu o çirkin adam. Şarkıları hep seni anlatır. Daha 17 yi bağıra bağıra söylemeyen var mıdır? Ya da hangimiz Zamparanın ölümünden etkilenmedik ki? Kalbimizin kırıklarını da aldırdık ve bir bar taburesinin üstünde babamızın öldüğü yaştaydık. Anneler gününde geceden kalma anne ben geldim şarkısıyla seslenmedik mi? Zaman zaman Teoman youtube list yaparım. Tıpkı şimdi yaptığım gibi... Keyifliysem Doktorla başlarım değilsem Kelimelerle... için acıyor mu hiç bazı bazı cesur musun gözünü kapadığında sımsıkılar mı kıpmıyor musun boşver mi diyorsun kanasın...

Ofiste çok sevdiğim müthiş güzel bir kız var: Didem. Erkek olsam kapısında yatarım. Tabi konu güzellik, diyet, kıyafetler ve iş olunca bizim çokça ortak noktamız oluyor. O da eğlenmesini bilen bir kız. Geçen fotokopi çekiyor ve seslendi: Khaleesi. Ben de hemen baktım tabi saçlar boyandı, mavi lens takıldı, kilolar verildi ben de Khaalesiyim. Ve o anda kahkaha koptu. O kadar havaya girmişim ki biri Khaalesi diye seslenince hemen bakıyorum. Yaşam bence böyle güzel. Yine geçenlerde plazayı paylaştığımız firmalardan birinde çalışan, bir tanıdık eşine rastladım. Kadın giymiş gömlek pantolan ve hırkı. Eşine bin tane rastlarsın. Bu mıy mıy mıy insanla hayat geçer mi? Hayat festival gibi güzel, sürprizlerle güzel, hareket ettikçe güzel, yeni deneyimlerle güzel. Kalkın bu akşam gidin Kilimanjaro'ya için güzel bir Merlot, hafif buğulu kafayla atın kahkayı. Şimdi tekrar Khaleesinin fotoğrafına baktım da örgüm ve iki adet benim eksik, onu da yapıp işe gittim mi müdürümü kalpten götürebi

Haftasonu kuaföre gittim ve Khaleesi olacağım dedim. Artık gümüş renkli saçlarım var. Çevremdekiler ve ben alışmaya çalışıyoruz. Khaleesi de kimmiş! Bugün kahve uzmanı oluyorum. Prezide de sunum hazırladım. Artık kahveler benden arkadaşlar!!! Sunumum da burada... Yoğunluktan kısa geçiyorum. Love you all. https://prezi.com/b76k8jrg9qte/my-way-to-starbucks-coffee-master/

Bu soru son bir kaç gündür aklımda. Tabi soruya cevap vermek için meslek tanımına bakmak gerek. Benim diplomamda Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden mezundur yazar. Mühendis yazmaz ama EMO'ya kayıtlı olduğuma göre mesleğim de açıkça EE Mühendisliğidir. Bence boş durmak imkansız olduğundan bir işe gitmek gerek. Nitekim meslek benim için para kazanmanın amaç olmadığı severek bir şeyler yaparken insanların bana ödediği bir miktar. Ayrıca hep işimden zevk almışımdır. Proje çizerken de, robotlarla uğraşırken de, globale sunum yaparken de hatta bütçe hedefleri verirken de. Diğer yandan da hayatımda çokca faydalı şeyler yapmaya çalıştım. Toplum gönüllüsü oldum, kendi çapımda burs verdim, Güneş enerjili araç projesinde yer aldım. Dil çalışmalarında aktif rol aldım. Sonra bugünlerde düşündüm hem mesleğimde iyi şeyler yapmak istiyorum hem insanlığa faydalı olmak istiyorum. Acaba aktivist mi olmalıyım? Aktivist olduğum zaman mesleğimden vaz mı geçmeliyim? Yoksa tam tersi işimde

Hi Guys, Yazamadım, çok yoğundum, çok çok yoğundum. Benim iş akışındaki kendimi konumladığım yere göre iki gün geriden geliyorum ki umarım bu haftasonu kapatacağım.Şu an okunmamış 1160 mailim var.(Starbuckslar nasıl bu kadar mükemmel oluyor sanıyorsunuz?) Bir sunumda da kontrol yapmam ve göndermem gereken üç ziyaret raporum var. Gerçi yarın akşam Babylon'dayız. Pazar sabahı da ALES'e gireceğim, bakalım nasıl olacak. Bu hafta itibariyle ALES çalışmalarım bitmiş olup üç aylık YDS çalışması beni bekler. İngilizce'de daha çok eğleneneceğime eminim. Her yerde Noel süslemeleri yavaş yavaş başladı. Biz de evimizde kocaman bir ağaç süsleyip altına hediyelerimizi koyuyourz. Hygge modunda geçen bu ayı ben de eğlenerek geçirmeyi çok seviyorum. Buaralar Gülriz Sururi'nin Zefiros kitabını okuyorum. Hayatını dönem dönem anlatan Sururi 60 sonrasını anlatıyor. Kadının bu yaşa rağmen genç durmasından gaz alıp yüklendim The Body Shop'a. Nitekim e-satışa bakan Ömer mükemmel

Evde Gezerken İşte Arkadaşlarla

Evet ne zamandır kimseye sataşmıyorum. Malum sataşınca çalışanlarda, iş arkadaşlarında bir mutluluk. Aaa nasıl geçirmiş diye bir heyecanlanma. E hep ABB ABB olmaz biraz da Fanuctan bahsedelim. Mesela Dalgıç bey =) Sizin hakkınızda yazacak hiç bir şey bulamıyorum çünkü tanımıyorum. Veysel de bol bol öğle yemeğinde oraya gittik buraya gittik. Tabi ABB hakkında destan yazarım düğünlerde az karşılıklı göbek atmadık. =)) Amaaa Öztürk Bey sağolsun sayesinde Güral Sapancaya gittik ve kaldık, manzara harikaydı. Fanuctaki etkinlikler hep ama hep eşsiz. Yılbaşı yaklaşıyor. Bence servis ekibi olarak hep beraber bir Arabesque yakışır.

Athenanın bazı şarkıları var ki benim hislerimi çok güzel dışa vuruyor. Ben böyleyim de bunlardan biri. https://www.youtube.com/watch?v=OLY2i_DD6tI&list=RDMMOLY2i_DD6tI Hayat bu kadar mı?  Bence değil  Bir kaç sözüm var  Biraz senin gibi  Yıkılmayan duvarları var  Bazen esintili  Bazen uzak yakınlarım var  Ben ben böyleyim kendi yolumda  Bırak tutma beni  Kaybetsem de üzülmem asla  Ne boş kaygıların  Korkma bana hiç bir şey olmaz  Yanlış doğru gibi  Eksik kalan bir kaç satırsa  Ve ben ben böyleyim  Kendi yolumda  Her anımı yaşadıkça sevesim var  Aldırmam hiç yağmurlara  Benim güzel hatalarım var  Bir an bile vazgeçmedim  Kendi yolumdan  Değer saklanma hiç geçer zaman  Böylede geçer ya sev ister vazgeç  Beklentiler sadece üzer  Ayrı dünyalarda farklı farklı kafalarda  Ve ben ben böyleyim  Kendi yolumda  Hayata benim her  Anımı yaşadıkça sevesim var  Aldırmam hiç yağmurlara  Benim güzel hatalarım var  Biran bile vazgeçmedim  Kendi yolumdan H

Yorgunluğumu anlatacak kelimeler şu an kısıtlı. Sabah 5te kalktım. İş arkadaşımı aldım. Saw oradan Antep 3 mağaza ziyareti ve şimdi dönüş yolu... Gelmeden önce insanlar öv öv bitiremedi iş için geldiysen uğra ama yoksa İstanbuldan kalkıp gelinecek bir şey yok. Benim favori destinasyonum Hırvatistan kalk git Korçulaya mis... Türkiyede bir yer istiyorsan da Sakız ya da Rodosa git... Uçak ilk rötarını aldı. Bugün biter mi?

Geçenlerde gazetede gördüm Claudia Schiffer 47 yaşındayım daha yeni başlıyorum demiş. Fotoğrafa bakınca pek de yeni başlıyora benzemiyor, bence bu halde poz vermese daha iyi. 10 gün önce 30 yaşıma girdim ve Estee Lauder Cream serime başladım. Aslında daha abartacak iken makyöz yaşıma ağır kaçıcağını söylerek bir kaç üründen de vazgeçirdi. Claudia gibi bir kadın 40lı yaşlarda salıyorsa benim de 50 yaşımda kötü olacağım söylenebilir =) Tabi ki şaka. Tek umudum ilerleyen teknolojiyle daha iyi bakım ürünlerine sahip olmak yoksa fotoğraftaki gibi gerdir gerdir Carla Bruni olmak istemem çirkin değil bence çok itici ve korkunç. Tıpkı Arrowdaki Malcom gibi. Ama annemin fotoğrafına bakınca 56 yaşında bir kadın değil de 30larının ortasında görüyorsak onu. I believe in you my genes... Soldaki abimin eşi, sağdaki annem...

Hem iş yoğunluğu hem de ALESin yaklaşması sebepli şimdilik sizlerle ilginç biyografileri paylaşacağım. Yarın da deney paylaşayım. Yandaki fotoğrafı kendi arşivimi karıştırırken buldum. Ben böyle bir gelinlik isterken bu sade diye vazgeçirmişlerdi. Şimdi olsa alırdım. Neyse kendi gelinliğim de güzeldi diyip size Wallisin hikayesini anlatacağım. Wallis Simpson, daha sonraları Windsor Düşesi (doğum adı: Bessie Wallis Warfield; 19 Haziran 1896 - 24 Nisan 1986), Amerikan bir sosyete üyesidir. Üçüncü eşi, o dönemde Birleşik Krallık ve dominyonların kralı VIII. Edward olan Windsor Dükü Prens Edward Wallis'le evlenebilmek için tahttan çekilmiştir. Wallis'in babası doğumundan kısa bir süre sonra öldü, bu nedenle annesiyle Wallis daha varlıklı akrabaları tarafından bir miktar desteklendi. ABD Donanması'nda subay olan Win Spencer'la olan ilk evliliği ayrılık dönemleriyle doluydu ve en sonunda boşanmayla sonuçlandı. 1934 yılında, Ernest Simpson'la olan evliliği sıras

Bugün beni Fanuc yıllarıma götüren biriyle karşılaştım. Şimdi size Fanucla beraber yaptığım bir projeyi anlatacağım. Belki işinize yarar. Yıl sanırım 2013 , Ben boyahanede yeni ve eski kabinlerden sorumluyum yani Fanuclar ve Dürrler bende.Fanuc kabinlerinde şöyle bir problem var: Robotların clean room tarafından kontrol edilen PCler donuyor.  Her saatte 2 dk olduğunu düşünürseniz 48 dakika ciddi bir sorun ki sadece donmakla kalmıyor aç kapat yapınca 15 dakikaya variyor. Bana aynen şu proje verildi: Bilgisayarlar donmasın. Fordun güzel yanı da şu sana bir proje veriliyor. Sen kendin deadline verip o sürede bütçeni belirleyip son gün geldiğinde ortaya çıkıyorsun. Kim napıyorsun, nasıl yapıyorsun aman başımıza icat çıkarmayalım demiyordu. Her projede olduğu gibi benim projemin de bir bütçeye ihtiyacı vardı. Rakamı net vermesem de 100k€ nun üzerindeydi. Peki ben bu parayı nasıl boyahanenin bütçesini yemeden yaptım? Tabi IT sayesinde =) Şimdi çok kolaymış gibi anlatıyorum ama o zamanla

Saat 3 a.m ve ben bugünlük ales çalışmamı sona erdiyorum. Aklıma bir anım geldi onu paylaşmadan uyumayayım. Benim sunuculuk geçmişim =)  Üniversitede Saiteme üyeyim çok da aktifim şimdinin launch u öğrencilik yıllarımın açılışı güneş teknemizi basına ve rektörlüğe sunacağız. O zamanlar ekip çok küçük tek bayan ben. Başkan da Barış dedi ki sen sun hoş olur ben yapamam edemem derken kendimi sahnede buldum ama ilk cümleyle o kadar hoşuma gitti ki bayıldım. O gün Sapanca kıyısındayız ne günler. Neyse sonra tabi diğer sunumlarda atladım ve şansıma annemin katıldığı bir davette de sunum yaptım. Aradan yıllar geçti artık globale sunmaya başladım ve şimdi Sabancı için sunumu hazırlıyorum. Umarım Sabancı için bu kadar kasıyorum okul beklediğimi verir. Şimdilik güneş aracını koydum. O yıllarda Fransaya yarışa gidip Avrupa 3. Lüğü ile dönmüştük. Allahım Bu yaşta ne anılar ne anılar =)

Josephine, bir Fransız çiftçisinin kızı olarak dünyaya geldi... Hayata bakışı, hal ve hareketleri bir çiftçi kızına uygun değildi... Hayatı seviyor, dans ve eğlenceden çok hoşlanıyordu...            *** Kurnazdı ve işini biliyordu... Sonunda kendisini bu hayattan çekip çıkaracak birini buldu. 17 yaşındayken, Vikont Alexandre Beauharnais’le evlendi ve iki çocukları oldu... Kocasının Fransız İhtilali sırasında başı kesilerek idam edilmesiyle bir anda, her şeyini kaybetti...            *** Ancak Josephine, akıllı ve cilveli bir kadındı... Kendi başını giyotinden kurtarmak için, bir yol bulup, kocasının mallarına tekrar sahip oldu... Napolyon ile ortak bir arkadaşlarının evinde tanıştılar... Gücü çok seven Josephine, Napolyon’un gücüne ve hırsına hayran kaldı...             *** Fransa İmparatoru Napolyon, Josephine ile tanıştığında 27 yaşındaydı... Günlük gönül ilişkileri olmuştu ama savaşmaktan ve belirlediği hedeflere yürümekten, fırsat b