Ana içeriğe atla

Nükleer Enerji

Evet bugün size kısaca nükleer enerjiden bahsedeceğim. Benim 2 ders alıp günlerce takip ettiğim bu konuyu nasıl özetleyebilirsem o kadar özet geçeceğim. Nükleer enerjinin teori dersi tahmin edebileceğiniz gibi inanılmaz zorlandığım derslerden biriydi. Uranyum, nötron diye başladığınız hesaplar mutlaka bir Fermi yasası ile bağdaşıyor. Fermi nükleer fiziğin mimarı gibi düşünebilirsiniz. 53 yaşına kadar yaşamış kuantumdan, parçacık fiziğine çalışmış Nobel almış bir dahi.

İkinci aldığım ders biraz daha eğlenceliydi diyebilirim. Nükleer reaktörlerin tarihçesi, türleri, kontrol edilmesi ve tabi ki kazalar. Günümüzde Toryum reaktörleri 4. nesil olarak geçiyor ve daha güvenli kabul ediliyor.

Nükleer reaktörler 'fisyon' ya da 'füzyon' dediğimiz zincirleme reaksiyon gerçekleştirerek kararsız haldeki nötronlar büyük enerjinin çıkmasına sebep oluyor. Çok sıcak hava buharlaşıyor, buhar da türbini çevirerek size elektrik olarak dönüyor. Tabi radyoaktivitenin yüksek sınırlara çıkmasını engellemek için kontrol çubukları var. Nötron yavaşlatma özelliğine sahip bu özel kaplı çubuklar reaktöre batırılıyor ve hızlı reaksiyonu yavaşlatıyor. Ayrıca sürekli devir daim yapan bir soğutma sistemi de var ki aşırı yüksek enerjiler çıkmasın.

Nükleer reaktördeki en büyük sorun bildiğiniz gibi radyoaktif maddelerin kullanımı ve bertarafı. Uzun yıllar çılgın deneyler yapılmak istemiş. Mesela buzullara gömelim denmiş ama herhangi bir noktada yeraltı suyuna karışma ihtimali vazgeçilmesine sebep olunmuş. Ya da hadi uzaya fırlatalım denmiş.Sonra yolda yaşanacak kazadan dünyaya serpinti olabileceğinden yine vazgeçilmiş. Maalesef şimdilik dünyamızda gömülerek atıkların radyoaktivite özelliklerinin azalması bekleniyor.

Hepimizin bildiği gibi 3 meşhur kaza var: 1- Çernobil 2- Fukuşima 3- Three Mile. Çernobil kazası aslında tam olarak neden kaynaklandığı bilinmiyor. Verilen ifadelerden şöyle gerçekleştiği düşünülüyor: Reaktörde bir test yapılmak isteniyor. Reaktörün gücü azaltılmaya başlanıyor ve aslında bir vardiya sürdüğü için gece vardiyasına bırakılıyor ama bu esnada Xenon birikmeye başlıyor ki bu da nötron yavaşlatma özelliğine sahip. 700MW'da yapılması planlanan test için 30 MW'a kadar düşer ki bu da buhar üretimin düşmesi yani basınç düşmesine sebep olur. Reaktör kapatılmak yerine kontrol çubukları yukarı çekilir. Ancak güç 200 MW'a yükselir ve bu durumda test yapılmamalıyken test yapmaya karar verirler. Su pompaları da devre dışı bırakılır. Kontrol çubukları yok, su soğutma yok ve olanlar olur. Enerji aniden yükselmeye başlar. Çünkü içerisi aşırı ısınmaktadır ve artık yakıt çubuklarının da kaplamaları erimeye başlar. Yani siz yakıtı ateşe vermiş olursunuz. Ani sıcaklık ani reaksiyon ve aşırı basınçla 3200 MW enerjide çalışan reaktör 33000 MW enerjiye çıkmıştır. Patlama meydana gelir.

Sonrası hepimizin malumu.

Fukuşima'yı çok detaylı anlatmayacağım. Tsunami'den kaynaklı yine güç sistemlerinin devreden çıkması ve soğutucu sistemlerle ilgili. 

1950'lere uzanan nükleer yolculuğunda halihazırda dünyada işletme halinde 440  ve yapım aşamasında bulunan 54 nükleer santral bulunuyor. Sayılara baktığımızda işletme maliyeti ve elde edilen güce oranla çok ucuz. Medeniyet ve enerji yolculuğunda Türkiye'nin kesinlikle ihtiyacı var. Kendi kültürümüze bakarsak bende de bir acaba yok değil? Acaba biz de prosedürleri atlar mıyız?

Dolayısıyla bu konuda kararı size bırakıyorum.

P.S: Ben de bir nükleer santral gördüm. İtü'de küçük bir reaktör var ve enerjici olarak tabi ki gezdim!!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Girişimde Kadın Gücü'yüm!

Girişimde Kadın Gücü Projesini en başarılı olarak tamamlayan iki kadından biri olarak tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı görev bilirim. Türkonfed'in yürüttüğü İş Bankası'nın desteklediği Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi(UN Women) tarafından organize edilen girişimci kadınların değişen ve dijitalleşen dünyada iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olma amacıyla ilk fazı tamamlanan bu projenin bir parçası olmak benim için onur vericiydi. Projenin ikinci fazı 2024-2026 ise henüz başladı.  Yukarıda bahsettiği gibi projenin ilk fazı 2022-2024 bitti. Benim gibi programa katılan birbirinden harika 5043 kadınla 2 yıllık süreçte bazen omuz omuza bazen de gece bilgisayar başında tamamladık. Şimdi ikinci fazı başlayacak olan bu projeye katılmak isteyecek kişiler için kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum. Proje ile benim tanışman 2022 yılında işimi kurup İş Bankası'nda bir ticari hesap açınca başladı. Aslında bir çok ba

Senin Favori Robot Markan Ne?

Geçmiş yazılarımda kötü olduğum bir şey yok demiştim. Birini atlamışım: Political agility konusunda kötüyüm. Yazıya böyle başlıyorum çünkü favori robot markamı birazdan açığa vuracağım. Genel olarak böyle bir soruya verilmesi gereken cevap hangi robot tipi ya da hangi proses olabilir?  İlave olarak siz de hangi ülke de diyebilirsiniz? Evet ülkelerin bile tercih ettiği robot tipleri değişiyor. Amerikalılar Japon markası Fanuc'a bayılıyor. Almanya biraz milliyetçi tavırda olabiliyor. Konu benim tercihime gelirse; ilk spoiler'ı veriyorum. Bu robot benim gibi sarı. Sektördekiler anladı. Sektörde olmayanlarla ise genel konuşmalar şöyle geçiyor: Gigafactory'e gittim, onlarca yüzlerce robot var desin. Markasını söyleyemiyorsa ne renk deriz? Sarı Fanuc, Turuncu Kuka, Mavi Yaskawa ve Beyaz ABB'dir. Çoğunlukla. Ben Fanucla fotoğrafımı koyacaktım ama en son yeşil robotuyla çekilmişim :) Değişik yeşiller ve kırmızı olan robotlar da boy boy, erişim mesafesine göre var. Uzun uzun rob

Güneş Enerjisi

O zaman en popüler yenilenebilir enerji türünden solar enerji yani güneş enerjisinden bahsediyorum. Benim güneş enerjisiyle tanışmam üniversite yıllarıma rastlar. Her taşın altından çıkan ben o zamanlar da güneş arabası yarışlarına takmıştım. Olacak iş değil, sebeplerini açıklıyorum. Öncelikle güneş enerjisinden iki türlü faydalanabiliyorsunuz. Elektrik elde edebilirsiniz ya da sıcak su elde edebilirsiniz. Yazın balkona da sıcak su koysanız hele bunu Antalya'da yapsınız evet neredeyse aynı şey. Ama Almanya gibi güneşin çok da olmadığı yerde bakıyorsunuz güneş tarlaları mevcut. Öncelikle bir güneş panelinin verimliliği 25% civarında. Üzerine toz geldi, yaprak düştü, açı değişti aman Allahım hemen etkileniyor. 30% civarında verimliliği uzaya giden araçlarda görüyoruz. Onlar da kozmik ışın, radyasyon gibi ışınımları da kullanıp özel panellerle gerçekleşiyor. Güneş enerjisini yakaladınız bu enerjileri tabi bizim fotovoltaik ya da güneş pili diyeceğimiz sistemlere iletmeniz gerekiyor ki