Ana içeriğe atla

'Girişimde Kadın Gücü'yüm!

Girişimde Kadın Gücü Projesini en başarılı olarak tamamlayan iki kadından biri olarak tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı görev bilirim.


Türkonfed'in yürüttüğü İş Bankası'nın desteklediği Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi(UN Women) tarafından organize edilen girişimci kadınların değişen ve dijitalleşen dünyada iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olma amacıyla ilk fazı tamamlanan bu projenin bir parçası olmak benim için onur vericiydi. Projenin ikinci fazı 2024-2026 ise henüz başladı. 

Yukarıda bahsettiği gibi projenin ilk fazı 2022-2024 bitti. Benim gibi programa katılan birbirinden harika 5043 kadınla 2 yıllık süreçte bazen omuz omuza bazen de gece bilgisayar başında tamamladık. Şimdi ikinci fazı başlayacak olan bu projeye katılmak isteyecek kişiler için kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum.

Proje ile benim tanışman 2022 yılında işimi kurup İş Bankası'nda bir ticari hesap açınca başladı. Aslında bir çok bankanın kadın girişimcilerine farklı destek ve ürünleri olmasına rağmen genelde tek bir seminerle ya da tek bir ürünle sınırlı kalıyordu. 

Mühendis olarak teknik olarak verdiğim hizmet ve ürünlere çok hakim olsam da bir şirket bunlardan çok daha fazlasını içeriyordu. Yıllarca beyaz yaka çalışan biri olarak da neyi nasıl öğrenmem konusunda aklım fazlasıyla karışıktı.

Projenin yürütücüsü TÜRKONFED- Türk İş Dünyası Konfederasyonuydu. Proje koordinatörü Nazan Bütüner hanımla girdiğimiz ilk eğitim Worq Company'nin verdiği Vergilendirme Sistemiydi. Nazan hanım 2 yıl boyunca yaklaşık 50 eğitime bizimle bıkmadan usanmadan girdi. Vergi konusunda tek bildiğim gelir vergisi olsa da kendi şirketimin de limited olmasıyla Kurumlar Vergisi, Stopaj, Damga Vergisi ve Katma Değer Vergisi'ni de öğrenmiş oldum. Aslında bir şirket için çok temel bir konuyu eğitimcimiz de en az bizim kadar şevkle ve detaylı anlatıyordu.

Eğitimler genelde 3 saat online olarak yapılıyordu. İnteraktif olarak yapılan bu eğitimlerde size soru sorma hakkı sıkça veriliyordu. En saçma sorunuza bile ciddiyetle uzun uzun açıklıyorlardı. Eğitimler genelde üç haftada bir olacak şekilde planlanıyordu.

Bu arada şunu da hiç unutmam son eğitimlere doğru benim de şirketim büyüme katetmiş ve belli bir büyüklüğe gelmeye başlamıştı. Bir gün bizimle beraber çalışan abim odaya geldi, ciddi ciddi notlar alıyorum.  Sen ne yapıyorsun dedi? Eğitimdeyim sona yaklaştım dedim. Ver kameranı kapatıp ben gireyim dedi. Gözlerimi büyüterek öyle bir olmaz dedim ki. Gerçekten sunulan içerikler sanki uzaydan gelen grafiklermişçesine güncel hayattan kopuk değildi. Dijital pazarlamanın da anlatıldığı, İş Hukuku'ndan bahsedildiği, Excel bile içeren mükemmel eğitimleri tamamladık.

İlk eğitim aşamasından sonra mentörlüğe 49 kadın geçiş yapmayı hak kazandı. Bu esnada faizsiz kredi desteği kazananlar oldu. Evet onu da kazandım. Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde ilaç gibi geldi desek yeridir :)

Mentörlük aşamasında bence mentörlerin mentörü Aylin Olsun benim doğrudan mentörüm olmasa da çok destek oldu. Hayat boyu ondan ilham almaktan vazgeçemem. Ayrıca Duygu Gündüz de benim mentörüm olmadığı halde beni çok etkileyen kişilerden biridir. 

Mentörlük süreci 5 adımda gerçekleşti. Doğrudan mentörüm Yağız Karadeniz'di. Kendisi hem 5 adet görüşmeye katıldı hem de ne zaman aklıma bir şey takılsa yardımcı olmaktan asla imtina etmedi. İnternet sitemi değerlendirdik, vergilendirme süreçlerini konuştuk, potansiyel müşterilerin üzerinden geçtik, organizasyon şemamızı ele aldık, rakip analizi yaptık, iş geliştirebileceğim etkinlikleri listediler ve marka gücü için destek oldular. Karakter olarak da çok yardım seven bir insan olarak sektörü de Girişim Yatırımcılığı olduğundan kendisine Linkedin'den de ulaşsanız mentiiniz olup olmamasına bakmadan yardımcı olacaktır. Start-upların hepsine öneririm.

Mentörlük süreci de 6 ay sürdükten sonra değerlendirme süreci başladı.Bu aşamada tüm kriterler değerlendirildikten sonra İş geliştirme ödülleri için son 30 ve en son iki aday seçildi.

30 Nisan'da İş Kulelerinde İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz tarafından ben Amerika Silikon Vadisi ödülünü aldım. Sezgin beyle de konuşma fırsatı bulduk ve bana Silikon Vadisi'nde ne önerirsiniz soruma içtenlikle yanıt verdi. Kendisi de bu konu için kafa yormuş ve kişilere özel iletişim kurabilecek bir program düşünmüş. Ben de gittiğimde hem büyük fon yöneticileriyle hem de sektörümde farklı yaptığım ve globale uygulayabileceğim konuları görüşmek istediğimi dile getirdim.

O gün ayrıca House Cafe'nin sahibi Canan İşmen'le de yanyana oturuyormuşuz. Kendisi mükemmel bir insan. Eski Starbucks'çı olarak müşteri sadakat programlarından ve sektöründen konuşma fırsatı yakaladık. Çok kısıtlı zamanda lütfen bana Canan de demesi beni benden aldı.

İki yılda şirketimi bu kadar agresif büyütme şansı yakaladıysam bunda en büyük fakörlerden biri de bu projeydi. 

Tüm girişimci kızkardeşlerim mutlaka bu projenin bir parçası olun!






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Senin Favori Robot Markan Ne?

Geçmiş yazılarımda kötü olduğum bir şey yok demiştim. Birini atlamışım: Political agility konusunda kötüyüm. Yazıya böyle başlıyorum çünkü favori robot markamı birazdan açığa vuracağım. Genel olarak böyle bir soruya verilmesi gereken cevap hangi robot tipi ya da hangi proses olabilir?  İlave olarak siz de hangi ülke de diyebilirsiniz? Evet ülkelerin bile tercih ettiği robot tipleri değişiyor. Amerikalılar Japon markası Fanuc'a bayılıyor. Almanya biraz milliyetçi tavırda olabiliyor. Konu benim tercihime gelirse; ilk spoiler'ı veriyorum. Bu robot benim gibi sarı. Sektördekiler anladı. Sektörde olmayanlarla ise genel konuşmalar şöyle geçiyor: Gigafactory'e gittim, onlarca yüzlerce robot var desin. Markasını söyleyemiyorsa ne renk deriz? Sarı Fanuc, Turuncu Kuka, Mavi Yaskawa ve Beyaz ABB'dir. Çoğunlukla. Ben Fanucla fotoğrafımı koyacaktım ama en son yeşil robotuyla çekilmişim :) Değişik yeşiller ve kırmızı olan robotlar da boy boy, erişim mesafesine göre var. Uzun uzun rob

Güneş Enerjisi

O zaman en popüler yenilenebilir enerji türünden solar enerji yani güneş enerjisinden bahsediyorum. Benim güneş enerjisiyle tanışmam üniversite yıllarıma rastlar. Her taşın altından çıkan ben o zamanlar da güneş arabası yarışlarına takmıştım. Olacak iş değil, sebeplerini açıklıyorum. Öncelikle güneş enerjisinden iki türlü faydalanabiliyorsunuz. Elektrik elde edebilirsiniz ya da sıcak su elde edebilirsiniz. Yazın balkona da sıcak su koysanız hele bunu Antalya'da yapsınız evet neredeyse aynı şey. Ama Almanya gibi güneşin çok da olmadığı yerde bakıyorsunuz güneş tarlaları mevcut. Öncelikle bir güneş panelinin verimliliği 25% civarında. Üzerine toz geldi, yaprak düştü, açı değişti aman Allahım hemen etkileniyor. 30% civarında verimliliği uzaya giden araçlarda görüyoruz. Onlar da kozmik ışın, radyasyon gibi ışınımları da kullanıp özel panellerle gerçekleşiyor. Güneş enerjisini yakaladınız bu enerjileri tabi bizim fotovoltaik ya da güneş pili diyeceğimiz sistemlere iletmeniz gerekiyor ki