Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Affet Nefret Ettim Senden!

Tamam bu kadar abartmayalım ama artık gerçekten insanları hayatımdan tasfiye etmeye başladım. Ve önemli bir karar aldım. Hayatımda insanlara önce çok uzun mesafe koyup sonra yavaş yavaş yakınlaştıracağım. Mesafe koymadan aldıklarım o kadar hayal kırıklığı ki sonra açmak da hoş olmuyor. Bir arkadaşımı bir konuda uyardım, güzellikle söyledim, yapmadı. Ben de yeter dedim ve kendimi çektim. Geçen gün beni gördü yanıma koşuyor, buz gibi suratla baktım. Madem bana bu kadar değer veriyordun şimdiye kadar yapsaydın, yok yapmadın o zaman sorry not sorry =) Belki de sorun benim tavrımdadır nasılsa hoş görüyle karşılıyor, bekliyorum ki düzelt, bu sefer olacak, beriki olacak belki olacak ama benim de bu kadar toleransım yok. Teoman'ın şarkıda söylediği gibi bitiririm herşeyi bir dikişte!

PMP Sınavını Nasıl Geçtim?

 Evet, uzun zamandır yazmak istediğim bir konu. PMP sınavını nasıl geçtim? Hem de 'above target' olarak =) Öncelikle sınav başvurusu benim için kolay oldu nitekim gerekli koşulları fazlasıyla sağlıyordum ve düzgün bir İngilizceyle açıklayınca da kabulu hızlı oldu. Denetime de kalmadım. Sınav tarihini çok fazla öteledim hatta 1 seneyi geçirdim. Araya hep başka şeyler girince 1 ay sonra girerim dedim ve bu yılın başına kadar geldim. Siz önce bilgi seviyenizi ölçün ve genel kural olarak 3 ay 3 saat çalışacağınızı düşünün.  Bu işin 'bible' ı PMBOK kılavuz, pmi 'ın kendi sitesinden indirebiliyorsunuz. En büyük zorluk Türkçe kaynak azlığı, İngilizcede de terimlere iyi bakmanızı öneririm audit kontrol diye çevrilebilirken aslında inspection kontrol olmalı ve ikisi farklı proses süreçlerinin tool&technique'ı oluyor. Türkçe Head First PMP kitabını da öneririm. Gayet akıcı yalnız biraz kolay kalıyor. Yabancı kaynaklardan Rita yine çok başarılı, Kim Heldmann'ı da K

Senin Annen Kim Olsun İsterdin?

 Katılımcılara soruyorlar: Kim olmak isterdin? Cevaplar: Madonna, Einstein, Gandhi, Aristo. Hadi siz de sorun kim olmak isterdiniz? Sonra aynı katılımcılara anneniz kim olsun isterdiniz deniyor ve hemen hemen herkes kendi annesinin adını söylüyor. Bana da sorsanız ben de aynısını derim canım annem. Şöyle bir yorum yapılıyor: İnsan kendisinden vazgeçiyor ama annesinden vazgeçemiyor. Dün akşam Meloş'u uyutuyorum. Birbirimize sarılıyoruz, öpüşme koklaşma. Sonra dedim ki annen kim olsun isterdin? Seni dünyalar kadar seviyorum dedi. Başka annelerden de örnek verdi. x'in annesi çok kaba, şöyle bir davranışı da var dedi (okuyorsa ayıp olmasın diye yazmıyorum) Anne olmak sanırım bir insanın başına gelebilecek en iyi şey ve ben anneliğin sadece biyolojik olmadığına inanlardanım. Çocuklar her şeyin farkında ve sizden vazgeçmeyen bir çocuk için siz de biraz çaba gösterin. 

Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla ve asla yorulmazlar.

Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi "Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla ve asla yorulmazlar." Bugünlerde ajandamı yeniliyorum, Almanca ve pro-bono esaslı bir plan yapıyorum. Biraz daha fazla kitap okuyabileceğim ve eğer denk gelirse Masterpiece'den sanat tarihiyle ilgili online ders almak istiyorum. Udacity'de çok güzel eğitimlere rastladım ve yurtdışında virtual volunteer çalışabileceğim birkaç ilan var. Bu ara maalesef spor yapamıyorum :( Diğer yandan Meloş'u okula göndermeyi planlamadığımızdan onun eğitimi için de araştırmalara başladım. Bugün kendi kendime abartmadığımdan emin olmak için Damla sen yüksek mühendissin 5 yaşındaki çocuğa mı eğitim veremeyeceksin dedim. Aslında eğitimi de çok yönlü ele almak lazım: Bilişsel, duygusal, süreçsel olarak. Evet Meloş 4+4 8 diyor ama bir sabah uyandığında beni evde göremezse de ne yapması gerektiğinde öğretmeye çalışıyorum. Piaget üç dağ görevi beni çok etkiledi ve Meloşla bu akşam deneyeceğim. Yolun çok b

Geçen kış geçirdiğiniz o grip

Kornanın ilk çıktığı günlerde herkesin dilinde ben zaten bu kış çok ağır bir grip geçirmiştim. Sanırım koronayı atlattım. Bu teoriyi ilk atanlardan biri de bendim. Fenerbahçe basketbol maçına gittikten sonra ağır bir grip geçirdim, normalde bu kadar ağır geçirmem, sürekli öksürdüm sesim kısıldı, ateşim yükseldi hatta ailedeki herkes de grip oldu. Yine bir arkadaşım paylaşmış Çin konsolosluğundaki bir davete katıldıktan sonra çok hasta oluyor hatta o dönemde görüşmüştük doktor öksürüğün sebebini bulamıyordu. O da acabacı? Tabi bakanlık da bizim gibi düşünmüş ve rasgele örnek almış. Alınan örneklerde 1000'de 2,7 oranında antikor oluşumu gözlemleniyor. Yani Türkiye rakamlarıyla 250 bin hasta demek ki şu anki tabloyu yansıtıyor.   Korona büyük ihtimalle size bulaşsa etkilemez ama benim kanser tedavisi gören arkadaşımın paylaştığı gibi ben sizden kaçtım, Geyikliye sığındım ve şimdi tatilcilerden korona yayılıyor. Bu sene tatil yapmasanız ne olur? Kendinizi değil, ölümüne sebep olabilece

Bu da geçer ya hu!

Sultan 2. Mahmud, bu köklü reformları yaparken çok sıkıntılı günler içinde idi. Bir gün yanındakilere;   "Bana öyle bir söz bulun ki, bu sıkıntıların, bu dertlerin arasında onu okuduğumda umutsuzluğum gitsin, acım dinsin. Mutlu olduğumda da yine onu okuyayım, rehavete kapılmayayım, dünya nimetlerine tamah etmeyeyim, saltanat makamının, tahtımın gücüyle aslımı, insanlığımı unutmayayım. İşte bu sözü, bir yüzüğe yazdırayım, her gördüğümde, neşem de ve hüznüm de bana aynı etkiyi yapsın" der. Sultan'ın bu isteği üzerine herkes seferber olur. İlim erbabı, şairler, yüzük yapanlara haber salınır. Ne yazılıp çizdilerse Padişah bunların hiçbirini beğenmez, aradığını bulamaz. O günlerde İstanbul'a bir ilim erbabı derviş gelir. İlim ve irfanıyla ahalinin dikkatini çeken dervişe Sultan Mahmud'un isteği iletilir. Kalp gözü açık olan dervişin dilinden beklenen o sihirli söz dökülüverir; "Bu da geçer Ya HU" der. Bu sözü duyanlar büyülenmiştir. Hemen hattat Kazasker

Tüm Dünyaya Yetecek Aşı Kaç Ayda Üretilir?

Haberlerde Korona'nın daha kesin kanıtlanmamış tedavileri için aşı anlaşmaları görüyoruz. İngiltere 55 milyon nufusu için 90 mdoz anlaşma yapmış. Amerika ve Çin aşıyı paylaşıp paylaşmamakta çekimser. Diyelim yarın aşı bulundu, biz ertesi gün aşı olabilecek miyiz?  Cevap basit hayır, tahminimce bize ulaşması 6 aydan fazla sürecek. Neden böyle düşünüyorum? Her sektör olduğu gibi ilaç sektörü de kendi dinamiklerinde çalışıyor. Ben Sandoz'da çalışırken yılda 5 Milyon tablet üretiyorduk. Düşünün yılda. Ayrıca tablet oral yoldan alındığı için non-steril olarak geçiyor ve kısmen üretim koşulları daha esnek. İlacı elinizdeki kirle beraber ağzınıza atıyorsunuz. Ayrıca bir ilacı üretmek için hatlarınız da valide olmalı, ilaç stabil testlerinden geçmeli, sağlık bakanlığından onay almalı, diğer ülkelerin bakanlıklarından onaylanmalı vs vs. Yani bugün bir ilaç fabrikasını kapatmaya karar verdiğinizde ürünlerin transferi bile 2-3 yılı buluyor. Diyelim ki aşı bulundu. Açıkçası ben yan

Okul Öncesi Eğitime Nobel Yaklaşımı

Bugünkü yazımda Nobel ekonomi ödülü almış bir ekonomistin okul öncesi eğitimiyle ilgili yaptığı çalışmayı ve aslında başka çerçevelerden bakınca geleceği nasıl şekilleneceğinden bahsedeceğim. Malum Melissa'nın ilk anaokulu deneyimi için pek de verimli sonuçlar alamadık. Bizim aklımızda eğitim teorileri karşınızda Trabzon ticaret mantığı =) Tabi vazgeçmedik ve eğitim için tüm benliğimizi seferber ediyoruz. Çeşitli makaleler, yazılar sürekli araştırıyoruz aman kızımız için en iyisi olsun. Bizim aklımızda tüm bunlar, bir komşumuzun bakıcısı bana aklı verdi: Okula 3000 aylık vereceğine bakıcı tut, Suadiye'deki devlet okuluna ver. Çok mantıklı değil mi? Ben de rahat eder ne yemek yapar ne ütü düşünürüm. Kesinlikle tam bir saçmalık. Evet devlet okulunu seçebilirsiniz ve bu tamamen sizin tercihiniz ama ben hala iyi bir özel okula çocuğumu yolladığımda sosyal olarak fark yaratacağına hem kişisel becerileri hem de bilişimsel becerileriyle geleceğini şekillendireceğine inanıyorum.

Heybeliada'da Yangın!

Heybeliada'ya gittik ve yangın çıktı! Meloş'un denize girme isteği ve değişiklik olsun diye Heybeliada'ya gitme kararı verdik. Yasin de katıldı bize, bindik Bostancı'dan vapura vardık Heybeliada'ya. Carrefour'dan alışveriş yaptık ve beach araştırmaya karar verdik. Daha önce gitmeye karar verdiğimiz Aqua Green Beach açık değilmiş. İki seçenek var, biri Ada Beach, diğeri Çamyolu beach. İkisi yanyana. Ada Beach giriş ücreti 80 TL, Çamyolu 50 TL. İkisine de vapur ve yürüyüş ile ulaşım mümkün. Ada beach in şemsiyeleri ve düzenlemeleri daha düzgün. Açıkçası benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Su pek de berrak değildi. Daha temiz yerde yüzmek için açıldım ama kıyıda elinize yosunlar, çam ağacı dalları geliyor. İki saat kadar durduktan sonra Meloş üstünü giymeye başladı, gidelim dedi ve biz de yürüyerek sahile inmeye karar verdik. İnerken önce birinci itfaiye aracını gördük içinde itfaiyeciler giyiyordu, ikinci de hareket edince heralde bir sorun var dedik. Dön

İçimde Çalan Şarkılar

Oh yeaaahhh... I will tell something... I think you understand... When I say something, I wanna hold your hand! Meloş nerede bir su bulsa kendini atıyor. Suadiye Sahilde yüzerken görenler olmuş. Meloş'la hep Yunan adalarına gittiğimizden Suadiye'den gördüklerini yabancı ülke sanıyor ve anne yabancı topraklara ne zaman gideceğiz diyor =) Daha önce hiç Heybeliada'ya gitmediğim için yarın orada Aqua Green Beach'e gitmeye karar verdik. Çok minimal de olsa kaydırak var. Meloş bizim havuzda kaydırak olmadığından şezlongları çekip hem kaydırak hem tramplen yapıyor... Sever diye düşünüyorum, denize de gireriz. Evet I wanna hold your hand ile başladım, Twist and Shout ile kapatıyorum. Güzel kitap almanın mutluluğu, deniz kokusu ve müzik. Daha ne olsun?

Habitat

Kesinlikle nasıl bir balık karada yaşayamazsa ben de evde yaşıyamıyorum! Ofise döndüm, habitatım değişti, konuşulan konular değişti, arkadaşlarımdan biri not yazmış haftan güzel geçsin diye, yöneticim arıyor, yeni okunan kitaplar, gidilesi yerler, ekonomi tahminleri. Evde durmayın, çalışın, gönüllü olun. Hem kendinize hem de gönüllü olduğunuz kişilere faydanız olur. Aklınızı da saçma sapan konulara yormazsınız! Net.

Eylülde bizi ne bekliyor?

Korona'dan pozitif etkilenen var mı? Belki kargo şirketleri, bazı e-commerce, belki gıda... Ya zararlı çıkanlar, hemen hemen tüm sektörler. Yasaklar kalktı eskiye dönebildik mi? Hayır. Bugün kızımla Emaar Akvaryum'a gittik, yıllık üyeliğimiz var, sık sık gidiyoruz ve toplasanız akvaryumun içinde 10 kişi yok. Türk mağazacılık sistemi son yıllarda hedef kitlesini Arap vatandaşlarına göre  yaptıkları için mağazalar neredeyse bomboş. Ne zaman düzelir? Çoğu analist 2021 yılı sonunu gösteriyor. Peki daha yakın tarih Eylül ayında bizi ne bekliyor? Grip olanlar kendisini Korona sanıp yaşanacak karmaşa ya da tam tersi aslında Korona olup hafif atlattığı için kendini grip sanacaklar. Belki 2. dalga. Okullar açılacak mı? Ekim ayına gelindiğinde hadi yine online eğitim mi denilecek? Eminim hiç bir işletme kapanmaz ama çocuklar ve yaşlılar yine eve tıkılır . 2021'de de ben pek olumlu tablo beklemiyorum. Özellikle kışın, AVM sistemi sanırım en büyük krizini bu kış yaşayacak! P.S

İşe Dönüş

Sanırım okuyucu kitlemde IK'da var çünkü ofise dönüş tarihim belli oluyor =)) Tabi şaka bir yana bugün yöneticimle ofise dönüş için konuştuk. Arkadaşım evden çalışmaktan sıkılmıştın dedi aynen öyle depresyona girmek üzereydim. Yatak odasından salona en uzak mesafe bahçe, insanlarla iletişim kısıtlı, kendi sosyal çevremden uzak, ayyyyy =))) Neyse ofise 30 katmanlı güvenlik önlemleriyle dönmeme az kaldı, yaşasın çalışmak! Arbeit macht frei! (Bu yazıyı Nazi kampında görmüştüm ama ben gerçek anlamına hazırım.

Suadiye Özel Neşem Anaokulu

Çocuğunu bir yıl bu okula göndermiş biri olarak deneyimlerimi paylaşmak isterim:  Cümleye Gökçe bana demişti diye başlamak istiyorum. O okula yollama demişti. Gökçe uzun yıllardır Suadiye'de yaşıyor ve buranın muhtarı sayılır. Ben ne yaptım, bunlar eğitimci bir aile olur mu öyle şey dedim ve yolladım. Sonuç Gökçe haklı. Bir gün çocuğunuz elinde bir albümle geliyor, okul sizden habersiz çocuğunuzun fotoğraflarını çekmiş, size sormadan çocuğunuzun eline albüm yapılıp verilmiş ve 180 TL ücret talep ediyor. Bir de çocuğunuzun İngilizce dersinde 'Yes, I don't' u öğrenmesi ne İngilizce öğretmeninin bunun farkında olması ne de sınıf öğretmeninin. Arayıp özel ricayla ağzına yanlış yerleşmesin lütfen, müdahale edin diye ben uyarıyorum. Suadiye Özel Neşem Anaokulunda bizim yaşadıklarımızın kısa özeti. 

Tembel mi, Çalışkan mı?

Bence bu soruya bu şekilde değil. İlgili mi? İlgisiz mi diye sormak gerek. Çevremde bazı insanlar var, bakıyorsun hayatları hep aynı rutinde. Sanki biraz da vazgeçmişler aman ne gerek var bugünlük de bu kadar yeter. Ne kısa vadede bir şey umuyor hayattan ne uzun vadede. Başkaları onları tembel diye nitelese de bence daha çok ilgisizler. Ben de tüm dünyaya inat aşırı ilgiliyim. Aman online eğitim alayım, aman şu pandemi geçsin kick-box a döneyim, doğum izninde Almancanın üzerine düşeyim.Bale sınıfına Martta yetişir miyim? Uygulama da yazayım. Onu da yapayım bunu da deneyeyim. Bence bu benim çalışkanlığımdan değil hayata olan merakımdan geliyor. Korona'da evde misiniz? Açın Udemy'i alın Fransızca dersi, herkes uyurken 1 saat çalışın her gün. Evde değil misiniz? Alın online sanat dersi öğle yemekleriniz işteyken eğlenceli hale gelsin. Zaman sizi değil siz zamanı geçin =)

Starbucks'ın Şifreleri-1

Ben de her blogger gibi sayfa istatistiklerimi alıyorum ve bilin bakalım en çok hangi yazım okunuyor? Teavana Rehberi. Her gün mutlaka yazı okunuyor. Ben de google da arattım ve ilk sayfanın üst sıralarında çıkıyor. Merak ediliyor ve fazla da kaynak yok. Hepimizin çok özlediği bugünlerde size biraz Starbucks'tan bahsedeceğim. Tabi ki ben Starbucks çalışanı olarak hangi mağaza daha yüksek kalite notuna sahip, şikayetler neler, satışlar nasıl, sizden biraz önce hangi ürünler satışa çıkacak , çizimleri, altyapı sistemleri ve mağazaların kapatma kararı.  Bugün bunları anlatmayacağım ya da hiç atlatmayacağım =)) Amaaa merak edilen başka şeyleri anlatabilirim. Mesela geçen bir dizi izliyorum elinde kırmızı kahve bardağı. Dedim ki dizi yılbaşına yakın bir zamanda çekilmiş. Starbucks bardakları standart beyaz renklidir. Sonbahar ayında yapraklı bardaklar oluyor, bir de yılbaşı döneminde Kırmızı bazen de desenli bardaklara geçiyoruz. Bununla bağlantılı Sleeve dediğimiz elin

Resilience

Bu terim Türkçeye nasıl çevrilir bilmiyorum ama ben kendim için şöyle çevirebilirim. Dün moralim fazlasıyla bozuktu, Melissa'nın arabada uyuyakalmasıyla eve gider gitmez yatağa girdik ve uyuduk. Tabi uyurken geçmişi ve geleceği düşündüm. Sabah uyandığımda yine moralsizdim ama öğleden sonra toparladım. Duygusal zeka öğrenilebilir mi evet öğrenilebilir. Eskiden haftalarca taktığım konuları artık 2-3 günde atlatabiliyorum. Ya da 2-3 günde surat yaptığım şeyler artık 1 günde çözülüyor. Resilience dayanıklılık, esneklik her neyse arttı, bu şu demek değil tamam boşver herşey böyle devam etsin. Hayır artık farkındayım ve daha güçlü şekilde aksiyonlarımı alacağım. Çünkü ben yaşamayı seviyorum =)

La Vie En Rose!

Her ne kadar hayat pembe desem de başlıkta, bu sıralar belki de gridir benim için. İstemediğim şeyler için enerjimi harcamak beni bitiriyor. Aslında başka yoldan gidecekken bin bir türlü bahanelerle beni istemediğim yola çeken insanlar ve olaylar sayesinde belki ben kendi yolumdan sapıyorum ve artık hepsi enerjimi tüketiyor. Kendi yoluma dönmemin kusura bakma demenin vakti geldi sanırım.  Make it happen! Bu arada ne zamandır çözmüyordum, zihni sihir sorular için aşağıdaki linki tıklayın. İlk soru güzel :) http://www.folj.com/lateral/