Ana içeriğe atla

Okul Öncesi Eğitime Nobel Yaklaşımı

Bugünkü yazımda Nobel ekonomi ödülü almış bir ekonomistin okul öncesi eğitimiyle ilgili yaptığı çalışmayı ve aslında başka çerçevelerden bakınca geleceği nasıl şekilleneceğinden bahsedeceğim.

Malum Melissa'nın ilk anaokulu deneyimi için pek de verimli sonuçlar alamadık. Bizim aklımızda eğitim teorileri karşınızda Trabzon ticaret mantığı =)
Tabi vazgeçmedik ve eğitim için tüm benliğimizi seferber ediyoruz. Çeşitli makaleler, yazılar sürekli araştırıyoruz aman kızımız için en iyisi olsun.

Bizim aklımızda tüm bunlar, bir komşumuzun bakıcısı bana aklı verdi: Okula 3000 aylık vereceğine bakıcı tut, Suadiye'deki devlet okuluna ver. Çok mantıklı değil mi? Ben de rahat eder ne yemek yapar ne ütü düşünürüm. Kesinlikle tam bir saçmalık. Evet devlet okulunu seçebilirsiniz ve bu tamamen sizin tercihiniz ama ben hala iyi bir özel okula çocuğumu yolladığımda sosyal olarak fark yaratacağına hem kişisel becerileri hem de bilişimsel becerileriyle geleceğini şekillendireceğine inanıyorum.

Aşağıda sizinle Nobel ödülü almış James Heckman'ın İngilizce bir makalesini paylaşıyorum. Özeti şu: Genel geçer mantık vardır ya üniversiteye kadar devlette okusun yatırım yapmayayım, üniversitede özele veririm, meslek sahibi olur. Hayır tam tersi eğer çocuğunuza okul öncesi iyi bir eğitimle başlatırsanız cost-benefit ratio 1:7 yani yatırdığınızın 7 katını kazanıyorsunuz, eğer bu yatırımı üniversiteye bırakırsanız 1:1 kazanıyorsunuz. Bu ülkeler için de geçerli, anaokulu yatırımı üniversiteden çok daha kıymetli.
Tercih sizin ama çocuğunuzun iyi eğitim alması da sizin elinizde.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3145373/

Bu arada biz zaten ikinci çocukla bakıcı tutacağız sadece karmaşada ne olacağını görmek istiyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Girişimde Kadın Gücü'yüm!

Girişimde Kadın Gücü Projesini en başarılı olarak tamamlayan iki kadından biri olarak tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı görev bilirim. Türkonfed'in yürüttüğü İş Bankası'nın desteklediği Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi(UN Women) tarafından organize edilen girişimci kadınların değişen ve dijitalleşen dünyada iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olma amacıyla ilk fazı tamamlanan bu projenin bir parçası olmak benim için onur vericiydi. Projenin ikinci fazı 2024-2026 ise henüz başladı.  Yukarıda bahsettiği gibi projenin ilk fazı 2022-2024 bitti. Benim gibi programa katılan birbirinden harika 5043 kadınla 2 yıllık süreçte bazen omuz omuza bazen de gece bilgisayar başında tamamladık. Şimdi ikinci fazı başlayacak olan bu projeye katılmak isteyecek kişiler için kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum. Proje ile benim tanışman 2022 yılında işimi kurup İş Bankası'nda bir ticari hesap açınca başladı. Aslında bir çok ba

Senin Favori Robot Markan Ne?

Geçmiş yazılarımda kötü olduğum bir şey yok demiştim. Birini atlamışım: Political agility konusunda kötüyüm. Yazıya böyle başlıyorum çünkü favori robot markamı birazdan açığa vuracağım. Genel olarak böyle bir soruya verilmesi gereken cevap hangi robot tipi ya da hangi proses olabilir?  İlave olarak siz de hangi ülke de diyebilirsiniz? Evet ülkelerin bile tercih ettiği robot tipleri değişiyor. Amerikalılar Japon markası Fanuc'a bayılıyor. Almanya biraz milliyetçi tavırda olabiliyor. Konu benim tercihime gelirse; ilk spoiler'ı veriyorum. Bu robot benim gibi sarı. Sektördekiler anladı. Sektörde olmayanlarla ise genel konuşmalar şöyle geçiyor: Gigafactory'e gittim, onlarca yüzlerce robot var desin. Markasını söyleyemiyorsa ne renk deriz? Sarı Fanuc, Turuncu Kuka, Mavi Yaskawa ve Beyaz ABB'dir. Çoğunlukla. Ben Fanucla fotoğrafımı koyacaktım ama en son yeşil robotuyla çekilmişim :) Değişik yeşiller ve kırmızı olan robotlar da boy boy, erişim mesafesine göre var. Uzun uzun rob

Güneş Enerjisi

O zaman en popüler yenilenebilir enerji türünden solar enerji yani güneş enerjisinden bahsediyorum. Benim güneş enerjisiyle tanışmam üniversite yıllarıma rastlar. Her taşın altından çıkan ben o zamanlar da güneş arabası yarışlarına takmıştım. Olacak iş değil, sebeplerini açıklıyorum. Öncelikle güneş enerjisinden iki türlü faydalanabiliyorsunuz. Elektrik elde edebilirsiniz ya da sıcak su elde edebilirsiniz. Yazın balkona da sıcak su koysanız hele bunu Antalya'da yapsınız evet neredeyse aynı şey. Ama Almanya gibi güneşin çok da olmadığı yerde bakıyorsunuz güneş tarlaları mevcut. Öncelikle bir güneş panelinin verimliliği 25% civarında. Üzerine toz geldi, yaprak düştü, açı değişti aman Allahım hemen etkileniyor. 30% civarında verimliliği uzaya giden araçlarda görüyoruz. Onlar da kozmik ışın, radyasyon gibi ışınımları da kullanıp özel panellerle gerçekleşiyor. Güneş enerjisini yakaladınız bu enerjileri tabi bizim fotovoltaik ya da güneş pili diyeceğimiz sistemlere iletmeniz gerekiyor ki