Damla

Nilus'un ilk cari yılını geride bırakırken gözyaşlarım pıt. Çok iyi niyetle çıktığım yolda, ilk yıldan çok önemli firmalarla önemli işler yapmanın gururunu yaşıyoruz. Ciromuz bir çok eski firmayı defalarca katlıyor ve ivmemiz çok hızlı. Aynı başarıyı Robokit ve Art Robotic'te de yakalayacağımızı biliyorum. Güzel bir seneydin 2022, zorluklar çok ama ona değen başarılarla... Sıra sende 2023!

Hayat güzel olduğu için mi ben yaşamayı seviyorum? Yaşamayı sevdiğim için mi hayat güzel? Avcı-toplayıcıdan başlayıp buhar motoru peşine robot devrimi patlatmak istesem de işler patlamış ve ben çok fazla çalışmak durumundayım.  O zaman bu güzel şarkıyla veda ediyorum. Siz de yaşamayı sevin diyorum :)

29 Ekim, 10 Kasım Atamızı bol bol andığımız ve üzerinde düşünmeden geçip gittiğimiz günler. Atamız Türk ulusu için bir kahraman. Benim de kahramanım. Ama diyelim ki bizim gibi doğdu, benzer ya da yakın sayılabilecek bir çocukluk geçirdi. Sonra bizim gibi kariyerinde çok büyük sorun yaşadı. Ben olsam istifa eder kendi işimi kurardım :) Atatürk vazgeçmedi, Starbucks Amerika'nın başına geçti. O daha zorunu yaptı ülkenin başına geçti. İnsan azmi ile önce sahada savaş verdi. Sonra kültürel dönüşüme öncülük etti. Bir insanın yapabileceği en zor hem teknik hem politik hem de sosyal dönüşümü tüm ülke çapında gerçekleştirdi. Ne mükemmel bir liderlik Saygıyla,

Mükemmel iyinin düşmanıdır. Aslında bu yazıyı çok daha önce yazacakken sırf hakettiği şekilde yazayım diye uzunca erteledim. Yazarkende tabi zorlanıyorum. Çünkü konu Melissa. Benim canım kızım geçen sene okula başladı. Yaşanan pandamı süreci, yeni okul, çocukların şefkati ve bazen de zorbalıkları derken bir sene geri de kaldı. Biz çok şanslıydık ki Melissa'nın Doğukan bey gibi bir öğretmeni vardı. Bilmiyorum sizin için dünyanın en iyi öğretmeni derken aklınıza ne geliyor? Google'da bu konuda verilmiş ödüllere de baktım. Doğu'da sobası tütmeyen bir okulda öğretmen mi yoksa ödülün verildiği Kenya'daki yokluklar mı ya da Taliban'ın olduğu Afganistan'daki Malala'nın yaptığı gibi bir özgürlük savaşı mı? Bunlar dünyanın uç örnekleri olabilir. Ama bence refah seviyesi nispeten iyi olan bir öğrencinin de en az diğer öğrenciler kadar desteğe ihtiyacı olabiliyor. Melissa'nın öğretmeni çok ilgili, çok dikkatli ve sevecen olmasının yanında, Melissa'yı bir çok ko

Bugün bir köşe yazısında okurken bu cümleler dikkatimi çekti. Bazı insanlar yaşıyor ama... Ama işte... Bazıları ölmüş ama hala yaşıyor. Siz hangisisiniz?

 Ağır bir konu hakkında yazacağım ama bugün iş güç hiç aklımı toparlayamadım. Onun için sevdiğim bir konudan Lego'dan bahsedeyim. Başımı kaldırıp sola bakınca beni beklemekte olan Lego Architecture'un açılmamış London serisini görüyorum. Halihazırda Meloş'la takas yaptığımız Creator ve Ideas serisinden parçalar da beni bekliyor. Alıp yapmıyor musun derseniz, tabi ki hayır. Şu an 6020 parçalık Hogwarts serisini yapıyorum. Hem Harry Potter hem de Lego seven biri olarak çok da eğleniyorum. Eşime bundan sonra ne yapacağız dedim? Diagon Yolu hiç fena durmuyor.

 İşler o kadar çok ki bir yandan müşteriler bir yandan çalışanlar bir yandan bir yandan ihaleler saçma sapan tedarikçiler artık ben masamda oturuyorum, etrafımda olaylara cevap verip yola devam ediyoruz. Çok çalışıyoruz ama asla yorulmuyoruz.

İş hayatı ne kadar eğlenceliymiş meğerse =) Çalışmayan personel, arkandan iş çeviren partner firma, söz verip eleman aldırıp 4 ay işi öteleyen firmalar =)))) Ama tüm bunlara değer mi? Evet evet evet... İşte beyaz yaka ekibimizin fotoğrafı:

 Pink'in şarkısından esinlenip yazsam da aslında yoğunluktan So What the .... diye ünlü Amerikan deyimlerini kullanmak istiyorum. Bir iş yaparken diğerinin başlaması makes me crazy yani =) Yine de biz Pink'in bu güzel şarkısını mırıldanalım: Burada abimin anlamlı cümlelerinden sonra diyetisyene başladım. Liste aşırı lezzetsiz herseyden oluşuyor. İşte size günlük listem: P.S: Benim günlük rutinim koşturmayla başladığı için böyle. Diyetler kişiye özel olup lütfen uygulamayınız.   Sabah  Sade kahve + 2 hurma veya badem + 5 fındık veya badem  11:00 beyaz çay  Kahvaltı 12:00  1 yumurta  1 dilim peynir 30 gr yarım yağlı  1 dilim ekmek tam buğday veya çavdar  Yeşillikler  5-6 adet zeytin  Ara 15:00-16:00  1 meyve  1 sb kefir veya 4 yk yoğurt içerisine zerdeçal ve karabiber  Yemekten 1 saat önce beyaz çay  Akşam 18:30-19:00  4 gün  2 kepçe çorba  100 gr tavuk veya 150 gr balık  Salata  1 dilim ekmek  3 gün  6-7 yk sebze yemeği  4 yk yoğurt  2 dilim ekmek 50 gr  Akşamları ve gün içinde

 Evet işler güçler yoğun. İş görüşmeleri son hız devam ediyor. Aradığımız elemanları da bulmaya başladık. Tahmin edebileceğiniz gibi çok ilginç şeyler oluyor. Bugün görüştüğümüz adaylardan biri Türk ama Amerika doğumlu olduğu için Amerikan vatandaşı. Onu alıp almamaya henüz kararsızım ama gerçekten Türkiye'de parlak beyinler var.

Bir Elektrik Mühendisi, Bir Satış Mühendisi, Bir Otomasyon Ekip Lideri aranıyor.  Disiplinli olması ve mühendis olması yeterlidir. Başvuruları Linkedin ya da info@nilusmuhendislik.com üzerinden yapabilirsiniz. 

Bazen suskun olsam da bazen fazlasıyla konuşkan olabiliyorum. Özellikle bildiğim konularda. Spor salonu olarak Mac Suadiye'yi kullanıyorum. Çıkışında hem Starbucks Sahil mağazası var hem de Meetlab.  Normalde Meetlab'a gitmiyorum ama kulüpteki herkes gittiğinden deneyeyim dedim. Sonra kahveyi hazırlayan çocuğa laf attım. Rakibiniz Starbucks mı diye? O da oradan atladı biz farklı konseptiz geyiklerine. Evet haklısınız siz 3. nesil kahvecisiniz değil mi dedim? Evet evet dedi. Peki dedim siz suyu arıtmadan mı kullanıyorsunuz. Tabi çeşme suyuyla kahve yapılmaz dedi gururla. Anlıyorum dedim yalnız bizim sokaktaki kahveci geçen gün Bim'in Dost sütünü kullanıyordu dedim. Böylece avı ağa çekmeye başladım =) Sanırım kahve fiyatları herkesi zorluyor diye de ekledim. Avım da dedi ki biz de sütte sorun yaşadık bir dönem İçim kullandık. Hıııı dedim Starbucks hep Sek kullanıyor. Reçete değişmez =))))) Değerli 3. Nesil kahveci Starbukcs global bir marka onun aldığı fiyat avantajı sen de ç

 Oldu mu şimdi bu? Haftaya ofis ziyaretine gideceğim ve ben bir şey alamıyorum =) Baştan başlayalım. Geçen haftalarda Melissa'nın rehberlik hocasıyla görüştüm ve bambaşka bir Melissa olduğunu öğrendim okulda. Uslu, yerinde duran, grup çalışmasını bitirmeden asla teneffüse çıkmayan, e velet evde niye bu kadar uslu değil? Benim şımartmalarım sayesinde tabi ki. Sonra öğretmene dedim ki şimdi ben kendime dur demezken alışveriş yaparken bu velete nasıl yapma derim haksızlık değil mi? Öğretmen de dedi ki siz yetişkin algısındasınız o çocuk algısında siz 3 yıl sonrasını da öngörüp zaten bu hayatı sürdürebilirim dersiniz ama o diyemez. Hal böyle olunca karar aldık ve 15 gün alışveriş yapmamaya başladık. Dün bir ara unuttum. Melissa ve Yapriş'e dışardayken oyuncak aldım. 15 gün sonra vermek üzere erteledim. Yüzük alacaktım ki 15 gün aklıma geldi. Zaten altın fiyatları patlamış. Telefonumu değiştirecektim, 15 gün! Son olarak arkadaşımın ofisine ziyaret için bir şeyler bakıyordum. Tabi ki

 İlk ağızdan söyleyebilirim ki evet. Haczi koyduran benim. Çocuğunuzu 6 ay gönderdiğiniz ve ödemelerini çok düzenli yaptığınız anaokuluna Korona döneminde aman pandemi oldu okul zor durumda kalmasın derken bakmışsınız ki okul gayet zekice bir çözüm olmuş ödeyenlerin parasını iade etmiyor, ödemeyenlere de gık çıkarmıyor. Siz yine insanca yaklaşıp zor durumda kalmayın önümüzdeki sene okul olursa oradan düşersiniz diyorsunuz. 8 bin alacağınıza karşılık 2 bin düşüyorlar. Günde 1 saat verilen yarım yamalak online eğitimi 'zaten verdik ' yaa diyorlar. Hal sonuç böyle olunca dedik ki ya paramızdan düşersiniz önümüzdeki yıl ya da Tüketici Hakem Heyetine gideriz. Gidin dediler gittik. Haklı bulunduk. Paşa paşa öde değil mi? Yok dava açtılar, kararın iptaline ilişkin. Nasılsa kocası avukat, vakti bol. Eski öğrenciyiz nasılsa uğraşsınlar. Davayı kaybettiler. Yine haklı bulundum. Öde değil mi? Hayır. Biz de mecbur haciz koyduk.  Benim bu paraya açıkçası çok ihtiyacım yok. Konu hak olunca b

 Bu alıntıyı iyi film izleyicileri hangi filmden aldığımı çözmüştür. Bugün kendi kendime diyorum ki, kitap okuyamıyorum, çok istediğim legoyu yapamıyorum, hatta uyuyor ve yazı yazamıyorum. Aklım aşırı derecede meşgul. Neye konsantre olursam olayım bir süre sonra dikkatim başka yerlerde. Bu nasıl aşk diyorum? Aklım hep Nilus'ta. Ben ki mezun oldum Satış Mühendisi olmadım. Şimdi girdiğim yerden boş çıkmıyorum. Hayatta hiç bir firmadan fatura girişi yapmışlığım yoktur. Yine faturaları muhasebeci girse de kuruş kuruş takip ediyorum. Malzeme tedariği için firma firma fiyat kıyaslıyorum.  Memnun muyum çok! Geçen akşam 8 gibi acil işlerim bitti dedim. Hepsi değil, acil olanlar. Her fırsatta ofise kaçıp günde sadece 1 saat spor molası veriyorum. Bugün telefonum o kadar çok çaldı ki onu da yapamadım zaten. Genel olarak çalışmakla geçiyor günümüz. 

Az önce ne yazayım diye düşünürken çalışmak dışında ne yapıyorum diye düşündüm. Rüyalarımda çalışıyorum diye tekrarladım. Yok yok bildiğiniz gibi spor da yapıyorum. Hatta sağolsun Pelin Gül'ün organizasyonuyla Cuma-Pazar Ilgaz çıkartması da yapacağız. Snowboard seven bir aile olarak geçen hafta gittiğimiz favori mekanımız Dorukkaya'da sonunda Melissa da kayak dersinden kaçmadı ve ailecek kayak keyfi yaşadık.  Onun dışında da Mac Suadiye'ye üyeyim. Yaklaşık 3 ay önce aylık 300 Liraya kaydolduğum salonun 780 TL olmasını yine vizyonerliğime bağlıyorum ve Engin Paşa ile çalışıyoruz. Her gün 1 saat ağırlık 1 saat de ödev olarak kendi apartmanımın spor salonunda koşuyla sağlam spor da yapıyorum.  Kitap günde 30 sayfalara kadar düştü ki bu beni kahrediyor. İngilizce okuduğum için sanırım. Sanatsal faaliyetlerim de dün aldığım Meloş'la ikimize resital bileti Veysel, Defne ve Meloş olarak evrildi. O kadar exhausted olmuştum ki siz gidin dedim. Onun dışında ihaleler, ihaleler, ih

 4 ay önce şahıs şirketi olarak kurduğum Nilus Mühendislik'i bu hafta itibariyle Limited Şirkete çeviriyorum. Kısa sürede bu kadar hızlı büyümeyi ben de tahmin etmesem de çok şükür diyor ve çalışmaya devam ediyoruz. 

Genelde Tedxİstanbul videolarını beğenmesem de bu videoya bayıldım belki de Amsterdam'da yaşayıp Türk köklerini kaybetmemesindendir. Elini Kaldır! Karsu, sonunda gözyaşım pıt etti.

 Sonunda ofisimi tuttum. Hem de nereden kendi apartmanımdan! Çocukları uyutuyorum. Asansörde 1'e basıyorum. Mesaiye devam =)  Ofis eşyalarını da söylemeye başladım! Lütfen eli boş gelmeyiniz!

D&R favori kitapçım olmasa da bazen Time, Newsweek vb. dergi almak için giriyorum. Geçen yine aradığım bir dergi için Cadde'deki mağazaya girdiğimde Aşı kitabına denk geldim ve hepimiz gibi Özlem Türeci ve Uğur Şahin'i görünce göğsümün kabarmasıyla hemen aldım. Araya başka kitaplar girdi ve ben daha iki gün önce başlayabildim. Aynı anda 3-4 kitabı okumayı sevdiğimden aralıksız okurken Meloş'la Kidzania'ya gidince Kindle'a döndüm. Her neyse Aşı kitabının sanırım 70 sayfasını filan okudum ve bayıldım. Okuduğum kısımları kısa kısa özet geçeyim. Okuyacaklar daha fazlasını okumasın bu yazının: Özlem Türeci'nin babası da doktor ancak Türkiye'de mutlu olamayınca ailesiyle birlikte Almanya'ya gidiyor ve orada doktorluk yapıyor. Uğur Şahin'in babası hepimizin bildiği gibi Ford'da işçi. Uğur Şahin tıbba ilgisi aslında 11 yaşında başlıyor ve o zamanlardan vücudun bağışıklık sistemini incelemeye başlıyor. İlerleyen yıllarda arkadaşları doktor olacağından

 Kisaca gunlerim bu sekilde geciyor. Is, daha cok is, hep is! Bu is nasil bu noktaya geldi pek anlayamasam da... Yeter ki isler bol olsun diyor ve ise donuyorum =)

 Bir cocugun kucuk yaslardan baslayan egitiminin genel hayatini nasil sekillendirdiginin en iyi bende gorulebilir. Canim annemin azimle beni yuzme, kayak, tenis ve satranc gibi egitimlere yonlendirmesiyle zamanla ben de snowboard, kickbox ve yoga ekleyince bir de babamla abimin hayatimin cesitli donemlerinde hediye ettikleri patenlerle ortalama birinin ilgi alani varsa ben de o spora dahil olabiliyorum =) Swiss otelde acik havada buz pateni acilmis bu sene de. Normal paten kayan biri icin cok zor olmuyor buz pateni (bunu da universitede yapiyorduk) Melos`a da ders alalim dedik ve olay eglenceli bir noktaya geldi. Ya da bu aralar ritmik kosmaya calisiyorum. Saatte 8 km ile 3 kilometreyi zorluyorum. Bugunlerde yine snowboard plani yaptik once Kartalkaya sonra Ilgaz yapacagiz. Ben Mac Suadiye`ye uyeyim. Bugun kickbox eldivenlerimi yeniledim ve dogru bildiniz kickbox yapacagim. Malum en son Taylan hocayla yapmistim. Spor salonuna her gun gidiyor muyum? Zorluyorum. Sabahin korunde, ogle vak

2022 guzel baslasin dedim. Dayimi kaybettik.  Heralde dipteyim sondayim depresyondayim paylasmami bekliyor insanlar ama benim iki minicik cocugum var. Nasil oyle olabilirim ki?  Yikilmadim, islerimde de artik insanlar birbirine referans olmaya basladi. Bu kadar kisa surede bu kadar iyi donusler almak. Sadece bana gurur veriyor ve yarin ekibime benim gibi sadece benden 4 yas daha buyuk bir elektrik-elekronik muhendisi daha katiyorum. Sabir tasi degilim ama azimli bir anneyim. Beni hic kimse durduramaz.

 Kendi isimin basinda olunca tabi blog yazmaya vakit olmuyor. Eskiden 15 dakika toplanti uzayinca offledigimiz kurumsal hayat simdi hadi 21:00 da toplanti icin bir araya gelelim seklinde oluyor =) Bloguma girmisken Mehmet`in olumune alisiyorum yazmisim, bugun bence Mehmet boyle der dedim sonra Mehmet olmus olamaz bir hata olmali diye tekrarladim. Offf zamani geriye sarma gibi bir yetenegim olsaydi, Mehmet icin kullanip degistirmek isterdim.