Ana içeriğe atla

Day 3: Stanford University

3. günün yorucu gezisi 'Stanford University' idi. Kampüsün bir kısmını bile gezmek inanılmaz kilometre yapmamıza yetse de heyetten birinin ben bu hayatı kabul etmiyorum demesiyle kahkahalara boğuldum. 35'li yaşlarımızdaki arkadaşımız tabi üniversiteye dönmesi pek mümkün olmamakla beraber o ruh için kesinlikle 22'den fazlasına gün almamak gerek.

Üniversitenin tarihçesini Burak Pehlivan çok güzel anlatmış.

https://www.linkedin.com/posts/burak-pehlivan-3363ba1_technology-teknoloji-stanford-activity-7251464275490226176-aB6w?utm_source=share&utm_medium=member_desktop



Ben size kısa kısa kendi gözlemlerimi anlatmak isterim. Kampüs tahmin edebileceğiniz gibi yemyeşil koskocaman muhteşem binaların ve koskocaman bir kütüphanenin olduğu her ergenin bayılarak okuyacağı bir üniversite. Öğrenci evleri ve yurtları tek kelimeyle çılgınca. 

Üniversitede çok sayıda Asyalı var. Bizi gezdiren arkadaşımız beni affetsin adını unuttum :( Koç Lisesi'nden mezun oluyor ve buraya okumaya geliyor. Major Bilgisayar Mühendisliği, minor Ekonomi. Üniversitede delicesine bir İsrail desteği var. İsrail bayrakları her yerde ve kaçırılan İsrailliler için pankartlar açılmış. Cansu Açık NY'da yaşayan biri olarak aslında ülkenin Doğu bölgesinde Filistinlileri destekleyenler olduğunu ama ülke genelinde İsrail desteklendiğini hatta Columbia Üniversitesi rektörünün Filistini destekleyen öğrenci eylemlerinde tavır almadığı için bazı İsrailli iş adamlarının üniversite bağışlarını çektiğini ve bu yüzden istifa etmek zorunda kaldığını hatırlattı.



Stanford dünyanın en iyi üniversitelerinden biri ve buradaki öğrenciler de genelde dünyayı değiştirecek fikri tabi ki ben bulacağım görüşündeler. Dolayısıyla Silikon Vadisi sıklıkla yetişmiş iyi nitelikli çalışan bulmakta hiç zorlanmıyor ki üniversiteler özel sektörü beslemiş oluyor. 

Benim gibi kitap kurdu birinin en etkilendiği durumlardan biri kütüphanenin devasa olması. Abartmıyorum Türkiye'deki 81 ilimizdeki yüzlerce üniversitenin kütüphanesinden büyük olduğuna eminim. Yanlış hatırlamıyorsam Bilkent 500 bin basılı eserle TR'deki en büyük üniversite. Maalesef ülkemizde kütüphanesinde 250 adetli eserli üniversiteler bile varken Stanford milyonluk kütüphanesiyle beni kendisine aşık etti.



Üniversitedekilerin sosyal olduğundan şüphem yoktu ama olimpiyatlardaki başarısı tek bir kampüsün Türkiye'den daha fazla madalya almasıyla yine niteliğin değerini hatırlamamızı sağladı.

Ben kendim için online, low residency ve yaz programlarına bakacağım. O zaman son bir itirafta bulunayım. Yoğunluktan bu dönem İTÜ'de ders alamıyorum. İlk kayıtı kaçırdım, cezalı kaydı da kaçırdım. Danışmanıma elimde çiçekler burs vermeye hazır olduğumu ileterek bir an önce gitmem gerek.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Day-7: Plug&Play

Evet Silikon Vadisi ile ilgili son yazımı da yazıyorum. Son ziyaretimiz değil ama konsept aynı arkadaşlar. Hatta Özlem Çetin Aslan konuyu da çok güzel özetlemiş.  Plug&Play 'in sahibi İranlı kilim üreticisi SF ortasında muhteşem bir hub oluşturuyor. 20'ye yakın vertical yüzlerce investor ve entrepreneur ların birleşim noktası. Türkiye'de de ofisi bulunuyor.  ______ Özlem'in notlarını linkleyemedim ama kendisini mutlaka takip etmelisiniz. Notları aşağıda okuyabilirsiniz:  '🌟 Silikon Vadisi İzlenimlerim🌟 Geçtiğimiz günlerde, Girişimde Kadın Gücü programı kapsamında TÜRKONFED - Turkish Business Confederation ve Türkiye İş Bankası heyetleriyle birlikte Silikon Vadisi ziyareti gerçekleştirdiğimizden bahsetmiştim. Kısa ama oldukça yoğun geçen bu gezi, beni oldukça etkiledi. İşte bu geziden izlenimlerim: 🌐 Silikon Vadisi Nedir, Neden Farklı? Öncelikle şunu söylemeliyim Silikon Vadisi, Mountain View, Palo Alto ve San Jose gibi şehirleri kapsayan bir bölge. Anca...

Özgür Demirtaşla olan Konuşmalarımızı İfşa Ediyorum.

Ayşe Arman nasıl adını duyurdu arkadaşlar? Yok mastürbasyon hikayesini anlattı, doğruysa :) İlk kez nasıl sevişti? Dünyada tek sevişen o zaten :)) Gündemin dikkatini çekti. Ben tabi o kadar ucuz olmayayım o kadar da ünlü olmama çok da gerek yok derken gün geçtikçe popüler isimler de hayatıma dahil oluyor. Yeni dernekler, yeni etkinlikler ve benim malum snob tavrımla günleri geçiriyoruz. Geçen gün biri dedi ki sen şunu çok iyi tanıyorsun. Onlar günde 100 milyon yazıyor. Ben içimde milyon, milyar derken bir yandan da diyorum ki yok aslında o kadar tanımıyorum. Arkadaşım diyor ki saçmalama tüm etkinlik boyunca beraberdiniz, ben tabi ilk bakışta nasıl sünepe gördüysem, tüm fotoğraflarda en uzağındayım, hatta orada olduğunun çok da umrumda değil :)))) Dün spor salonundayken benim gibi gediklisi bir ünlü geldi. Başta PT'ler yanından düşmüyor. Ben de onu değil annesini beğeniyorum mükemmel oyuncu diye neyse baktım bu benim istasyonu etrafındaki guruhla kaplayacak en iyisi dedim ki mat bul...

What if God One of Us?

Çok sevdiğim bir kitap serisinin son kitabı çıktı ve ben ilk kitaptan itibaren yeniden okumaya başladım. Kitap bol bol mitolojiye, efsanelere ve masallara atıf yapıyor. Tam o esnada da bir arkadaşım aradı. Ben de kitaptan bahsetmeye başladım. Dinsel noktasına değindik ve neden olmasın dedik? Fizikte ya da diğer bilimlerde keşfedilebilen kısımlara açıklamalar gelir. Ölçe bildiğiniz şeyler için yorum yapabilirsiniz. Eğer bir ağacın mutluluk seviyesini ölçemiyorsanız o ağacın mutluluk hissi yok demek değildir. Siz henüz bu keşfedememişsinizdir. Bu arkadaşımla babasını kaybeden çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdan bahse başladık, dedik ki mezarına gidiyor ve babası herseyi anlıyor. Biz onun ruhunu göremiyor olmamız onun bizi görmediği anlamına gelmez. Tüm kadim dinler, mitolojiler ve geleneklerde ölümden sonrasındaki yaşamdan bahsediyorsa onun ruhu benim sağ yanımda göz kırpıyor olabilir.  Belki şarkıdaki gibi ya Tanrı bizden biriyse?