Beni yakından tanıyanlar bilir ki ben birkaç şeye çoook düşkünüm.Tabi kızlarımdan sonra. Bildiniz peynir ve şarap :)
Şarap olarak tatlı Porto şarapları. Peynir olaraksa mayalı, ekşi ve yağlı peynirlere bayılıyorum. Raclette'den tutun da Kars eski kaşarına!Tabi benim bu peynir tutkum yurtdışında 5 euroya güzel karşılıklar bulsa da Türkiye'de 4 haneli rakamlara çıkınca çevremdekileri de sen kazık yiyorsun canım hadi ben sana güzel bir peynir alayım da gör'e dönüyor.
Çok peynir, çok şarap ya da çok kahve tüketen biri olarak çoook şükür o kadar damak tadım gelişti. Annem en son bana Kars'tan gravyer getirtti, üretici de lokal olunca anne yani bunun da hiç alakası yok diyemedim. Kilosu 350 TL'ye bana mükemmel bir peynir yedirttiğini düşünüyor. Bence sadece adı gravyer.
Süzme peynire hiç girmiyorum. Bence Türk halkına haksızlık, madem paranız yetmiyor, biraz su, biraz süt tozu, hadi size peynirimsi bir tat denilip tuzlu bir formül sunuluyor.
Philadephia benim bir nebze Türkiye'de tüketebildiğim krem peynir ama onun dışında bu markalar (Tahsildaroğlu, Murat bey, İçim vb.) berbat peynir üreten FMCG firmaları benim gözümde.
Ne varsa Nezih Gurme'de var diyor. İsveç Gravyeri'ni oradan temin ederiz diyorum.
P.S: 90 yaşına gelip emekli olunca kendi peynirimi üreteceğim. Rahat olun arkadaşlar!
Yorumlar
Yorum Gönder