Bugün müzakere etmeye çalışıyorum. Müzakeredeki en büyük hatalar yapılıyor ve ben artık içimden bitti dedim. Ve şu hikaye aklıma geldi:
"Yunan mitolojisinde şarap, üzüm ve eğlenceden sorumlu Dionysos, beraberindekilerle birlikte zevk-ü sefa içerisinde dolaşmaktadırlar. Çok içen Silenos, Kral Midas'a ait bir yerde uyuyakalır. Midas'ın köylüleri ihtiyarı uyandırırlar ve kralın huzuruna çıkarırlar. Midas kısa bir araştırmadan sonra Silenos'un Dionysos'la dirsek teması içerisinde biri olduğunu öğrenir ve ihtiyarı da yanına alıp Dionysos'ın yanına gider.
Silenos sağlıklı şekilde teslim edilir. Dionysos bunun üzerine Kral Midas'a “hadi bakalım ne dilersen dile” der. Midas ise dokunduğu her şeyin altın olmasını ister. Dileği şıp diye kabul edilir.
Sabah uyanır, yatağına dokunur, altına döner. Kitap okumak için kitabına uzanır ve o da altına dönüşür. Kahvaltı için meyvelere dokunur, altına döndüğü için yiyemez. Kızını bahçede görür yanına çağırır ve gülümsemesiyle beraber kızı altın bir heykele dönmüştür. Büyük bir keder içinde olan Midas Dionysos'a gider ve tek bir dilekte bulunur:Tekrar kızına kavuşmak ve dokunduğu her şeyin altına dönmesi lanetinden kurtulmak.
Dionysos Midas'a Paktalos ırmağında güzelce bir yıkanmasını ve lanetin kalkacağı söyler. Midas Paktalos ırmağında yıkanır ve kumların altına dönüştüğüne tanıklık eder."
P.S: Bir müzakeredeki en büyük hata kendinin herseyi bildiğini iddia etmek ve karşısındakini hiçe saymaktır. Sadece paraya odaklanmak ve bunu dayatmak. Kaldı ki bunu yapanın başarıları seninkinin yanında hafif kalıyorsa...
Yorumlar
Yorum Gönder