Ana içeriğe atla

Bitmeyen Umudumuz Hatay!

 Konu bu kadar derin olunca ben de doğal olarak günlerce yazamadım. Sevgili Çiğdem Kıral'ın davetlisi olarak Hatay'a gittim. Bir ay öncesinden bir telefon görüşmemizde buradaki çocukların Tübitak yarışmalarına katılacaklarını Robot alanında çalıştıklarını ve dernekleriyle il eğitim müdürlüğü ile başlattıkları işbirliği ile okul ziyaretleri yaptıklarını beni de bu kapsamda ağırlamak istediğini iletti.

Kendisini Türkonfed'den tanıdığım ve hakkında muhteşem şeyler duyduğum Kebo'nun patroniçesi Çiğdem hanımın tabi ki isteğini geri çevirmedim ve Nisan ayı için plan yaptık. Uçak biletim ayarlandı, Museum Hotel'de 1 gece konaklamalı bir plan yaptık ve Hatay'a yolculuğum başladı.

Daha önce hiç Hatay'da bulunmamıştım. İş için Adana'ya kadar gelebilmiştim. Hatay'a geldiğimde kelimenin tam anlamıyla açık hava İnşaat alanı vardı karşımda. Bir caddede araç sürerken hem sağ tarafınızda hem de sol tarafınız kapanmış. Kazı çalışmaları yapılmış ve inşaatlar yükseliyordu.

İşin ilginç yanı son zamanlarda inşaat firmaları ve çimentocularla birlikte vakit geçirdiğimden onlar için deprem maalesef ki talep artışı demek. Çimentoya ilgi bitmiyor diyorlar ve işin daha da garibi ben bunu Amerika'da öğrendim ama o kadar uzağa gitmene gerek yoktu dediler. Su'dan sonra en çok tüketilen emtia çimentoymuş, bunu ben Amerika'da ilk defa bir VC'den duydum.

Hatay'a dönersek orada farklı işler yapan birbirinden muhteşem kadınlarla tanışma fırsatı yakalım. Söyledikleri bu durum bile mucize. İki sokak ötesini tanıyamıyorduk çünkü eski halinden eser kalmamıştı.  Kredi kartları çalışmıyordu. İletişim durmuştu. Benzin alamıyorlardı ve sürekli artçılar vardı. 

Benim ziyaretimde henüz İstanbul depremi de olmamıştı. Bunları duymak inanılmaz etkileyiciydi ve hayatın devam ediyor olması dehşet vericiydi.

İlk gün ilk gittiğimiz okul ziyaretimizi yaptık. Onu bir sonraki yazımda anlatacağım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Day-7: Plug&Play

Evet Silikon Vadisi ile ilgili son yazımı da yazıyorum. Son ziyaretimiz değil ama konsept aynı arkadaşlar. Hatta Özlem Çetin Aslan konuyu da çok güzel özetlemiş.  Plug&Play 'in sahibi İranlı kilim üreticisi SF ortasında muhteşem bir hub oluşturuyor. 20'ye yakın vertical yüzlerce investor ve entrepreneur ların birleşim noktası. Türkiye'de de ofisi bulunuyor.  ______ Özlem'in notlarını linkleyemedim ama kendisini mutlaka takip etmelisiniz. Notları aşağıda okuyabilirsiniz:  '🌟 Silikon Vadisi İzlenimlerim🌟 Geçtiğimiz günlerde, Girişimde Kadın Gücü programı kapsamında TÜRKONFED - Turkish Business Confederation ve Türkiye İş Bankası heyetleriyle birlikte Silikon Vadisi ziyareti gerçekleştirdiğimizden bahsetmiştim. Kısa ama oldukça yoğun geçen bu gezi, beni oldukça etkiledi. İşte bu geziden izlenimlerim: 🌐 Silikon Vadisi Nedir, Neden Farklı? Öncelikle şunu söylemeliyim Silikon Vadisi, Mountain View, Palo Alto ve San Jose gibi şehirleri kapsayan bir bölge. Anca...

Özgür Demirtaşla olan Konuşmalarımızı İfşa Ediyorum.

Ayşe Arman nasıl adını duyurdu arkadaşlar? Yok mastürbasyon hikayesini anlattı, doğruysa :) İlk kez nasıl sevişti? Dünyada tek sevişen o zaten :)) Gündemin dikkatini çekti. Ben tabi o kadar ucuz olmayayım o kadar da ünlü olmama çok da gerek yok derken gün geçtikçe popüler isimler de hayatıma dahil oluyor. Yeni dernekler, yeni etkinlikler ve benim malum snob tavrımla günleri geçiriyoruz. Geçen gün biri dedi ki sen şunu çok iyi tanıyorsun. Onlar günde 100 milyon yazıyor. Ben içimde milyon, milyar derken bir yandan da diyorum ki yok aslında o kadar tanımıyorum. Arkadaşım diyor ki saçmalama tüm etkinlik boyunca beraberdiniz, ben tabi ilk bakışta nasıl sünepe gördüysem, tüm fotoğraflarda en uzağındayım, hatta orada olduğunun çok da umrumda değil :)))) Dün spor salonundayken benim gibi gediklisi bir ünlü geldi. Başta PT'ler yanından düşmüyor. Ben de onu değil annesini beğeniyorum mükemmel oyuncu diye neyse baktım bu benim istasyonu etrafındaki guruhla kaplayacak en iyisi dedim ki mat bul...

What if God One of Us?

Çok sevdiğim bir kitap serisinin son kitabı çıktı ve ben ilk kitaptan itibaren yeniden okumaya başladım. Kitap bol bol mitolojiye, efsanelere ve masallara atıf yapıyor. Tam o esnada da bir arkadaşım aradı. Ben de kitaptan bahsetmeye başladım. Dinsel noktasına değindik ve neden olmasın dedik? Fizikte ya da diğer bilimlerde keşfedilebilen kısımlara açıklamalar gelir. Ölçe bildiğiniz şeyler için yorum yapabilirsiniz. Eğer bir ağacın mutluluk seviyesini ölçemiyorsanız o ağacın mutluluk hissi yok demek değildir. Siz henüz bu keşfedememişsinizdir. Bu arkadaşımla babasını kaybeden çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdan bahse başladık, dedik ki mezarına gidiyor ve babası herseyi anlıyor. Biz onun ruhunu göremiyor olmamız onun bizi görmediği anlamına gelmez. Tüm kadim dinler, mitolojiler ve geleneklerde ölümden sonrasındaki yaşamdan bahsediyorsa onun ruhu benim sağ yanımda göz kırpıyor olabilir.  Belki şarkıdaki gibi ya Tanrı bizden biriyse?