Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Teşekkürler UN Women

 Geçen hafta konuşmacısı olduğum etkinlik için beni etiketleyen ve unutmayan UN Women çok naziksin 💓

Countdown

Amerika'ya geri sayım başladı. Ben her ne kadar Nilus'la ilgilenmeyeceğim desem de Damla Hanııımm diye durmadan mesaj ve telefon geldiğinden yine yeniden Nilus'un başında buluyorum kendimi. Hepsi benim çocuğum hepsini çok seviyorum ama stratejik odak söz konusu olunca önceliklendirme yapmak gerekiyor. 1 ayda Nilus'u batırmazsanız sevinirim 😀

İstanbul Sokak Kültürü Japonya'ya Giderse!

Bugün Soho House'da sıralı şekilde etkinlik serisi vardı. Ben her ne kadar Soho sponsorluğunda olduğunu düşünsem de (Soho üyesi olduğum için öyle sandım) tamamıyla Les Benjamins'in konseptinde gerçekleşen bir davet olduğunu 2. etkinlikle fark etmiş oldum. Etkinliğin detaylarını başka bir yazımda paylaşıyor olurum. Spor seven ben, sabah Veysel'e yoga yapmaya gidiyoruz dedim. İlk defa walk meditation'ı da denemiş olduk ve Apple Watch takan bir 'monk' ile tanışmış olduk. Sonrasıysa yeni bakış açısı kazandığım verimli bir gündü. Ben bu yazımda Bünyamin Aydın'a yönelttiğim 3 soruyu paylaşıyorum. Etkinlik Japon katılımı olduğundan tabi ki İngilizce ve Japonca ilerledi: İlk sorum şu oldu: Gün boyunca 'craftsman' den bahsedildi ve bu konunun değeri üzerine konuşuldu. Peki siz AI, Robotics ve makine sektörünün üretimin bir parçası olması konusunda ne düşünüyorsunuz? Benji: Benzer soru dün de geldi ve gençlere aynı yanıtı verdim. Google ilk çıktığında biz buna

İsveç gravyeri İtalyan parmesanına karşı!

Beni yakından tanıyanlar bilir ki ben birkaç şeye çoook düşkünüm.Tabi kızlarımdan sonra. Bildiniz peynir ve şarap :) Şarap olarak tatlı Porto şarapları. Peynir olaraksa mayalı, ekşi ve yağlı peynirlere bayılıyorum. Raclette'den tutun da Kars eski kaşarına!  Bizim evde Raclette eritme makinası olduğunu tahmin ettiniz bile. Tabi benim bu peynir tutkum yurtdışında 5 euroya güzel karşılıklar bulsa da Türkiye'de 4 haneli rakamlara çıkınca çevremdekileri de sen kazık yiyorsun canım hadi ben sana güzel bir peynir alayım da gör'e dönüyor. Çok peynir, çok şarap ya da çok kahve tüketen biri olarak çoook şükür o kadar damak tadım gelişti. Annem en son bana Kars'tan gravyer getirtti, üretici de lokal olunca anne yani bunun da hiç alakası yok diyemedim. Kilosu 350 TL'ye bana mükemmel bir peynir yedirttiğini düşünüyor. Bence sadece adı gravyer. Süzme peynire hiç girmiyorum. Bence Türk halkına haksızlık, madem paranız yetmiyor, biraz su, biraz süt tozu, hadi size peynirimsi bir ta