Ana içeriğe atla

Çok Teknoloji: Çip

Malum teknoloji işinde olduğum için blogumda bu konudan çok bahsetmiyorum çünkü gün içinde çokça konuşuyor oluyoruz. 

Elektronikte bizim için diyot ve transistörler dediğimiz yarı iletkenler devrim niteliğindedir. Sebebiyse akımı tek yönlü geçirmesi dolayısıyla komutların çalışmasında 0 ve 1'lerin oluşmasını sağlamasıdır. Çipler de bu özelliklerine göre, sizin kolunuzdaki saatten arabanızdaki lastik basıncına hastanedeki MR cihazına kadar elektronik aksama sahip her türlü cihazın içindedir. Çip üretimi kolay bir süreç değil çünkü Moore yasasına göre yıllarca daha da küçülüyor şu an alyuvarınızdan daha küçük çipler üretiliyor. Bu da ciddi yatırım ve Ar-ge çalışması demek.

Dünyada en büyük üreticiler kim derseniz? TSMC (Tayvan Merkezli), Intel (ABD) ve Samsung (Kore). Bunun dışında Türkiye'de de olmak üzere dünyada küçük çaplı çip üreticileri bulunuyor.

Peki ben bugün neden bu konuya girdim sorusuna gelirsek yaklaşan Amerikan seçimleriyle Trump'ın ortaya attığı bir tez: Çin stratejik gücü elde etmek için Tayvan'a girecek ve çip fabrikasını ele geçirecek.

Bu durumda ne olur peki?

Korona döneminde belki siz yaşamadınız ama biz elektronik sektöründekiler ve otomobilciler bunu fazlasıyla hissettik. Çünkü yaşanan tedarik zinciri kırılması çip üretilmemesine bizim fabrikalarda kullandığımız tüm PLC, sensör, kartların bir anda erişilememesine sebep oldu. Diğer yandan otomobil firmaları çok zorlandı çünkü bir arabada 80'li yıllarda 20 adet çip varken bugünlerde 1000'den fazla çip kullanılıyor. Devredışı bırakmak bir o kadar imkansız. Dolayısıyla çip yoksa üretim de yok.

Çin Tayvan'ı ele geçirip dünyaya kaos yaşatır mı? Bence kendi de etkileneceği için cesaret edemez. Bizim ülke olarak gidecek çok yolumuz var. Beni asıl endişelendiren konu bu. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Girişimde Kadın Gücü'yüm!

Girişimde Kadın Gücü Projesini en başarılı olarak tamamlayan iki kadından biri olarak tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı görev bilirim. Türkonfed'in yürüttüğü İş Bankası'nın desteklediği Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi(UN Women) tarafından organize edilen girişimci kadınların değişen ve dijitalleşen dünyada iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olma amacıyla ilk fazı tamamlanan bu projenin bir parçası olmak benim için onur vericiydi. Projenin ikinci fazı 2024-2026 ise henüz başladı.  Yukarıda bahsettiği gibi projenin ilk fazı 2022-2024 bitti. Benim gibi programa katılan birbirinden harika 5043 kadınla 2 yıllık süreçte bazen omuz omuza bazen de gece bilgisayar başında tamamladık. Şimdi ikinci fazı başlayacak olan bu projeye katılmak isteyecek kişiler için kendi deneyimlerimi yazmak istiyorum. Proje ile benim tanışman 2022 yılında işimi kurup İş Bankası'nda bir ticari hesap açınca başladı. Aslında bir çok ba

Senin Favori Robot Markan Ne?

Geçmiş yazılarımda kötü olduğum bir şey yok demiştim. Birini atlamışım: Political agility konusunda kötüyüm. Yazıya böyle başlıyorum çünkü favori robot markamı birazdan açığa vuracağım. Genel olarak böyle bir soruya verilmesi gereken cevap hangi robot tipi ya da hangi proses olabilir?  İlave olarak siz de hangi ülke de diyebilirsiniz? Evet ülkelerin bile tercih ettiği robot tipleri değişiyor. Amerikalılar Japon markası Fanuc'a bayılıyor. Almanya biraz milliyetçi tavırda olabiliyor. Konu benim tercihime gelirse; ilk spoiler'ı veriyorum. Bu robot benim gibi sarı. Sektördekiler anladı. Sektörde olmayanlarla ise genel konuşmalar şöyle geçiyor: Gigafactory'e gittim, onlarca yüzlerce robot var desin. Markasını söyleyemiyorsa ne renk deriz? Sarı Fanuc, Turuncu Kuka, Mavi Yaskawa ve Beyaz ABB'dir. Çoğunlukla. Ben Fanucla fotoğrafımı koyacaktım ama en son yeşil robotuyla çekilmişim :) Değişik yeşiller ve kırmızı olan robotlar da boy boy, erişim mesafesine göre var. Uzun uzun rob

Güneş Enerjisi

O zaman en popüler yenilenebilir enerji türünden solar enerji yani güneş enerjisinden bahsediyorum. Benim güneş enerjisiyle tanışmam üniversite yıllarıma rastlar. Her taşın altından çıkan ben o zamanlar da güneş arabası yarışlarına takmıştım. Olacak iş değil, sebeplerini açıklıyorum. Öncelikle güneş enerjisinden iki türlü faydalanabiliyorsunuz. Elektrik elde edebilirsiniz ya da sıcak su elde edebilirsiniz. Yazın balkona da sıcak su koysanız hele bunu Antalya'da yapsınız evet neredeyse aynı şey. Ama Almanya gibi güneşin çok da olmadığı yerde bakıyorsunuz güneş tarlaları mevcut. Öncelikle bir güneş panelinin verimliliği 25% civarında. Üzerine toz geldi, yaprak düştü, açı değişti aman Allahım hemen etkileniyor. 30% civarında verimliliği uzaya giden araçlarda görüyoruz. Onlar da kozmik ışın, radyasyon gibi ışınımları da kullanıp özel panellerle gerçekleşiyor. Güneş enerjisini yakaladınız bu enerjileri tabi bizim fotovoltaik ya da güneş pili diyeceğimiz sistemlere iletmeniz gerekiyor ki