Evet daha önce yazacağımı söylemiştim ve yazıyorum. Sorry guys, Kızılcık Şerbeti izlemiyorum ya da onun türevlerini ama Birce Akalay'a bayılıyor ve onun oynadığı Netflix serilerini kaçırmıyorum.
Kuş Uçuşu'nun bende iki farklı açıdan bakmamı sağladı. Bir evlilik kavramı diğeri de tabi ki iş ilişkileri.
İş ilişkileri de ince ince nakış gibi işlenmiş. Aslanlar ve kuşları ele alıyor. Benim de ve bir çoğumuzun da iş hayatında benzer tecrübeleri kesinlikle olmuştur.
Mesela Aslı Lale'yi alaşağı ederken hiç beklemiyordun değil mi der. Evet beklemiyordu, benim de iş hayatımda benzer durumlar oldu. Ben mühendisim bir ön lisans mezunu mu diye küçük gördüm. Ne yaptı? Aslı'nın yaptığı gibi her türlü bel altı ya sonra ne oldu? Aslı gibi önce yükseldi sonra yüz kızartıcı suçtan kovuldu. Ona bu yolda yardım edenlere ne oldu? Aynı suçtan kovuldular. Oysa ben Lale gibi kendim istifa ettim, bu kadar kirli oynamak istemedim. Değer miydi? Bugün olsa hadlerini bildirip gördüğüm her şeyi şikayet edip öyle çıkardım.
Evlilik ilişkisine gelince Lale kocasını çok seviyor. Arkadaş olarak. Bir kaç kere gel gitleri oluyor ama her seferinde çocuklarının babasına dönüyor. Bildiği, tanıdığı, güvendiği ve onu çok seven Selim.
Ya Kenan... Lale'nin dediği gibi tüm İstanbul altından geçmiş ama.... Lale onu seviyor. Kenan da Lale'yi.... Aslolan da bu zaten...
2 sezonu tabi kabaca anlattım. Adım adım bir birlerinden kopuşları ve ihanet edenlerin hak ettiklerini yine yeni yola çıktıklarından bulmaları... Güzel işlenmiş. Tavsiye edilir.
P.S: Ben de, Müge gibi olan dostlarıma çoğu zaman kol kanat gerdim. Sonrası tabi Müge'nin yaptıklarından az olmadı. Neyse ki tek saf benim sanıyordum. Değilmişim.
Yorumlar
Yorum Gönder