Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Liberté

Yolda gidiyoruz. Fark ettin mi dedim bizim atasözleri ne kadar sığ. İnsan ilişkileri üzerine hep ve bunlar da birlik beraberlik değil. Ne demek 'Köprüyü geçene kadar ayıya dayı' demek. Daha da kötüsü hiç özgürlük üzerine atasözümüz yok.  Bunları söyledim. Akşam TV'de Kim Milyoner Olmak İster? çok duyulmamış bir atasözü. Bir karı bir koca ... seçenekler de yukarıda yazdığıma uyacak bir tek 'dır dır eder her gece' vardı. Döndü dedi ki hani konuşmuştuk ya. Aradan 1-2 hafta geçti. Elimde bir dergi var. Filistin'le ilgili kapak yapmış. Üzerinde bayraklardan tabut. İngiliz bayrağı, Amerika bayrağı ve Fransız bayrağı. Dikkat edince üçünün de rengi beyaz, kırmızı ve mavi. Döndüm dedim ki kırmızı kan olsa beyaz ve mavinin anlamı ne acaba? Bilmiyormuş ben de hemen baktım. Mavi renk özgürlüğü, beyaz renk eşitliği ve kırmızı renk ise kardeşliği sembolize ediyormuş. Demek ki özgürlük, eşitlik, hakkaniyet gibi kavramlar atasözlerinde, bayrakta, insanların DNA'larında oluy

Knockin' on Heavens Door

Sabah işe gelirken Spotify'da arıyorum arıyorum İzmir Marşı. Çıkıyor karşıma Volkan Konak. Arıyorum arıyorum. Karşıma Kenan Doğulu'nun 10. yıl Marşı çıkıyor. Sonunda vazgeçtim marş dinlemekten pop bir şeyler ararken locking yazacağıma knock yazınca karşıma Gun'n Roses'ın Knockin on Heavens Door çıktı. Bu şarkı benim için çok özel. Bir zamanlar kapısının özel yapım olduğunu düşünen bir arkadaşım vardı ve ben de ona bu şarkıyla karşılık verirdim. Cennetin Kapısı... Tabi ki özel olan hiç bir zaman kapı değil, içindekilerdi. Siz kimin kapısını çalmayı seviyorsunuz? Çocuklarınızın açtığı apartman dairesi mi, her sorununuzda çekinmeden gittiğiniz en yakın kız arkadaşınız mı, her zaman size açık olan annenizin kapısı mı, bir zamanlar dünyanın en büyük aşkını yaşadığınızı düşündüğünüz kişinin mi yoksa platonik olarak öldüğünüz biri mi? Her ne olursa olsun kapıyı çaldığınızda açacak kimse de olmasa siz çalacak kişi için bekleyin. Yüzlerce sürpriz ve hikayeyle size gelecektir.

2 dakika büyüktür 10 dakikadan

 Daha önce de paylaşmıştım, How I met your mother'da çok sevdiğim bir sahne vardı. Ted'in aşık olduğu dişçinin zamanı çok kısıtlıdır ve buluşmaya vakit bulamaz. Hal böyle olunca bizim sevimli Ted 2 dakikalık bir buluşma organize eder. Videosu aşağıda. Şimdi ben de iki çocuk, iş, spor, sanata merak, çok kitap okuma, bakımlı da olayım derken tabi ki vaktim aşırı kıymetli bir hale geldi. Ama bu öyle bir refleks ki ne yaparken neyi birleştirebilirim diye kafamda otomatik organizasyon yapar oldum. Geçen gün marketten dönerken fark ettim. Mahalle kahvecisinde bekleyerek vakit kaybetmeyeyim diye markete giderken 3 adet cappucino siparişi verdim. Dönüşte aldım. Böylelikle tam 6 dakika kazandım =) Tabi ben böyle her anı onu yolda arayayım, rujumu trafikte süreyim derken benim PT' m derse 10 dakika gecikti. Artık gitmeye karar verdiğimde öğretmenim geldi ve aa noldu 10 dk geçmiş dedi.  Yukarıdaki videoya baktığınızda yukarıdaki iki dakika benim boş geçen 10 dakikamdan çok daha değerl

Ters yöne gitmek bazen doğru yere mi ulaştırır?

Bugün bir toplantı için Florya'ya geçmem gerekti. Garanti filo da sağolsun 20 kere falan aramıştır. İkame aracı teslim eder misiniz? Ben de servisteki aracımı vermeden nasıl olacak diye en sonunda carlamaya başladım. Sonra bir cengaver valelik görevini üstlendi. Tabi tüm bu karmaşada navigasyona git dedim ve İstanbul içindeki iki noktayı 1 saat 41 dkya bağladı!  Yolda podcast dinlemeye karar verip çıktım. Ama tabi planladığım gibi olmadı. Spotify açıp müzik dinlemeye ve düşünmeye başladım. Artık navigasyon da öyle noktalardan veriyor ki doğru mu yazdım diye tekrar tekrar bakıyorum. En son Orhanlı'dan eve dönecekken beni Darıcayı yolladı. Florya'ya giderken Tekirdağ yoluna girdim. Çengelköy'e giderken de Yavuztürkteydim.  Şunu fark ettim bazen varacağın mesafeye gidebilmek için biraz ters yönde devam etmek sonra en kısa yolu seçmek gerekebiliyor. Hayat da böyle değil mi? Bazen daha iyi arkadaşlıklar kurabilmek, kariyerinde ilerlemek için önce ters yöne gidiyorsun sonra b

Dolapdere vs. Gümüşsuyu to Perdix

Bugün anlatıyorum. Alaçatı'da Perdix diye bir mekana gittik. Direktörümüz önermişti. Tek kelimeyle mükemmeldi. Hatta dedik ki bu adam boşuna direktör değil. Alaçatıya giderseniz ve şarap seviyorsanız mutlaka uğrayın. Gelelim İstanbul'a.Geçenlerde Cihangir'e geçeceğim. Öncesinde Kağıthane'ye uğramam gerekti ve dönüşte navigasyonu açtım. Doğal olarak beni Dolapdere'den çıkartmaya çalışıyor. Ben de ısrarla Kasımpaşa halkına karışmamaya çalışa çalışa geldim Gümüşsuyu'na. :) Eski okulum İTÜ'ye selam çaktım. Beyoğlu'nun yan yolundan indim Cihangir'e. Ve tabi ki kediler beni karşıladı.  Dolapdere'den geçerken Dolapdere de olsa İstanbul'a aşkım kabardı. Dünyanın başkenti kesinlikle İstanbul. Yeni yerler keşfetmeye çok az başladım. Aşağıdaki yere henüz gitmedim ama hikayesi hoş.  https://istanbullife.com.tr/sehir-rehberi/yeni-mekanlar/madam-fischerin-mirasi-yeniden-gumussuyunda/