Ana içeriğe atla

Lykke-1

Bir kaç yazı öncesinde okuduğum Hygge kitabımdan bahsetmiştim. Aynı yazarın Lykke kitabına denk gelince de aldım. Ben kitabı İngilizcesinden okuyorum, okuması rahat, ama isterseniz Türkçeye de çevrilmiş.


Kitap mutluluk üzerine yaklaşımlardan bahsediyor. Mesela Jante Kuralları çok ilginç geldi ama şimdilik bu kuralı anlatmayacağım, isterseniz google layın.

Bana ilginç gelen diğer bir olay ise Michelle McGaugh'un ev kredisi ve faturaları dışında haftalık 35 poundla geçinmesi ve bunu Londra gibi pahalı bir şehirde yapması.

İlginç olan (kusura bakmayın ara ara İngilizce yazacağım) public transport kullanmıyor bisiklete biniyor, dışarıda yemek yemiyor, parkları kullanıyor (Starbucks'ı da kullanabilirdi), ücretsiz sergileri takip ediyor, normalde gittiğinden daha fazla sergiye gitmiş oluyor ve en son kamp yaparak tatilini tamamlıyor.

Bu bana çok ilham verici olarak geldi ve ben de bunu uygulamak istiyorum. Benim kıyafet dolabımda henüz etiketi sökülmemiş kıyafetler var, ayakkabılar dolabı sığmıyor, bazılarını giymeden başkalarına veriyorum.Yeterince kremim, parfumum var bu da kolay. En kolayı ulaşım olacak şirket aracım 4 depo benzinle zaten bitmiyor belki bu kısacağım maddeler için fayda sağlar. Kütüphanemde de kitaplarım bol onu da yırttık. Dışarıda yemek konusu ki bu çok vahim, benim gittiğim çoğu yerde şirketin verdiği Multinet geçmiyor. Le Pain'lemem gerekecek, Multinet artık PF Changste de geçecekti onu denerim. Şu an tek düşündüren IKSV'nin jazz festivaline gidecektik ve Pera'da çok güzel bir sergi var ona katılacaktım. Bu da şunu hatırlattı bana, Müze Kart Plus'ta Pera'ya bir giriş bedavaydı, Istanbul Modernde öyleydi en azından, IKSV'de de bir indirim vardı, onu kontrol edeceğim.

Ben denemeye başlıyorum.Haftalık 35 TL bütçem var.  Buradan deneyimlerimi paylaşmış olacağım.

Bu Lykke 1 yazım olsun, notunu aldığım bir kaç deneyim daha var, onu da yarın paylaşacağım.

Yazarın bir röportajını paylaşıyorum:
http://uk.businessinsider.com/this-woman-is-living-in-london-on-just-35-per-week-heres-how-shes-does-it-2016-6

Ücretsiz etkinlikler için ilk olarak aşağıdaki linki buldum, Bomontiada açık hava sineması benim en ilgimi çeken oldu:

http://digitalage.com.tr/istanbuldaki-ucretsiz-kultur-sanat-etkinlikleri/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Day-7: Plug&Play

Evet Silikon Vadisi ile ilgili son yazımı da yazıyorum. Son ziyaretimiz değil ama konsept aynı arkadaşlar. Hatta Özlem Çetin Aslan konuyu da çok güzel özetlemiş.  Plug&Play 'in sahibi İranlı kilim üreticisi SF ortasında muhteşem bir hub oluşturuyor. 20'ye yakın vertical yüzlerce investor ve entrepreneur ların birleşim noktası. Türkiye'de de ofisi bulunuyor.  ______ Özlem'in notlarını linkleyemedim ama kendisini mutlaka takip etmelisiniz. Notları aşağıda okuyabilirsiniz:  '🌟 Silikon Vadisi İzlenimlerim🌟 Geçtiğimiz günlerde, Girişimde Kadın Gücü programı kapsamında TÜRKONFED - Turkish Business Confederation ve Türkiye İş Bankası heyetleriyle birlikte Silikon Vadisi ziyareti gerçekleştirdiğimizden bahsetmiştim. Kısa ama oldukça yoğun geçen bu gezi, beni oldukça etkiledi. İşte bu geziden izlenimlerim: 🌐 Silikon Vadisi Nedir, Neden Farklı? Öncelikle şunu söylemeliyim Silikon Vadisi, Mountain View, Palo Alto ve San Jose gibi şehirleri kapsayan bir bölge. Anca...

Özgür Demirtaşla olan Konuşmalarımızı İfşa Ediyorum.

Ayşe Arman nasıl adını duyurdu arkadaşlar? Yok mastürbasyon hikayesini anlattı, doğruysa :) İlk kez nasıl sevişti? Dünyada tek sevişen o zaten :)) Gündemin dikkatini çekti. Ben tabi o kadar ucuz olmayayım o kadar da ünlü olmama çok da gerek yok derken gün geçtikçe popüler isimler de hayatıma dahil oluyor. Yeni dernekler, yeni etkinlikler ve benim malum snob tavrımla günleri geçiriyoruz. Geçen gün biri dedi ki sen şunu çok iyi tanıyorsun. Onlar günde 100 milyon yazıyor. Ben içimde milyon, milyar derken bir yandan da diyorum ki yok aslında o kadar tanımıyorum. Arkadaşım diyor ki saçmalama tüm etkinlik boyunca beraberdiniz, ben tabi ilk bakışta nasıl sünepe gördüysem, tüm fotoğraflarda en uzağındayım, hatta orada olduğunun çok da umrumda değil :)))) Dün spor salonundayken benim gibi gediklisi bir ünlü geldi. Başta PT'ler yanından düşmüyor. Ben de onu değil annesini beğeniyorum mükemmel oyuncu diye neyse baktım bu benim istasyonu etrafındaki guruhla kaplayacak en iyisi dedim ki mat bul...

What if God One of Us?

Çok sevdiğim bir kitap serisinin son kitabı çıktı ve ben ilk kitaptan itibaren yeniden okumaya başladım. Kitap bol bol mitolojiye, efsanelere ve masallara atıf yapıyor. Tam o esnada da bir arkadaşım aradı. Ben de kitaptan bahsetmeye başladım. Dinsel noktasına değindik ve neden olmasın dedik? Fizikte ya da diğer bilimlerde keşfedilebilen kısımlara açıklamalar gelir. Ölçe bildiğiniz şeyler için yorum yapabilirsiniz. Eğer bir ağacın mutluluk seviyesini ölçemiyorsanız o ağacın mutluluk hissi yok demek değildir. Siz henüz bu keşfedememişsinizdir. Bu arkadaşımla babasını kaybeden çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdan bahse başladık, dedik ki mezarına gidiyor ve babası herseyi anlıyor. Biz onun ruhunu göremiyor olmamız onun bizi görmediği anlamına gelmez. Tüm kadim dinler, mitolojiler ve geleneklerde ölümden sonrasındaki yaşamdan bahsediyorsa onun ruhu benim sağ yanımda göz kırpıyor olabilir.  Belki şarkıdaki gibi ya Tanrı bizden biriyse?