Ana içeriğe atla

Kocişkoooo....

Ben aslında bana özel şeylerden bahsetmeyi pek sevmem. Kızımın resmini ofise koymayı, ekran fotoğrafı yapmaktan pek haz etmem. Onlar benim içimde en derin yerde sarılıp sarmalanmıştır ve 3. kişilerin buna dahil olmasını sevmem.

Ama yine de kocişim için buradan çok detaya girmeden yazacağım. Eşim Veysel Uluocak 86 Bakırköy doğumlu (yoksa Şişli miydi =) başarılı öğrencilik hayatı olup ÖSS de 2000 li bir derece yapıp İTÜ Kontrol Mühendisliğini seçmiş (neden TIP ve diş hekimliği seçmemiş genelde anlaşılmıyor) mezun olunca da Uzun Dönem Balıkesir'de zor şartlar altında (ben biraz bu konuda şüpheliyim ki kendi EFES tatbikatından dolayı zor olduğunu iddia ediyor) askerlik yapmış.

Sonra Ford Fabrikasında Bakım Mühendisliğine başlıyor ki biz burada tanışıyoruz. Bizim sevgili olma hikayemiz tabi eşimin istifasından sonra başlıyor. Aslında ilk işe başladığımda kendisinden pek hoşlanmıyordum. Biraz fazla konuşkan ve ego sahibi bir insandır.

Bize geri dönersek, 2014 yılında evlendik ve 4 ay sonra biricik kızımız Melissa Nil'e hamile kaldım ki çok istiyorduk oldu. Nasıl bir aileyiz derseniz çok mutlu bir aileyiz. En büyük mutluluk kaynağımız tabi ki Melissa. Evlendiğimizde eşim kendi çapında mühendisti ki şimdi Fanuc'ta Servis müdürü. Evlenmeden önce de biliyordum ki eşim mutlaka iyi bir yerlere gelecek ve hala bu konuda hiç şüphem yok. Veysel Melissa'ya bakmayı sever: 7 günün 8'inde Melissa'yı o uyutur. Tırnaklarını keser. Havuzda oyun arkadaşıdır. Sanat derslerine beraber girerler ve Melissa onu da boyar.
Kocişim beni de unutmaz. Ben spor yaparken Meloş'u kids clupta oyalar, her akşam mutlaka benim telefonumu şarja takar. Benim kitleli alışverişlerimi içine atar hatta Türkiye'de bulamadığımız Tommy Pelerin'i İngiltere'den getirtir. İstanbul'da bulamadığımız elbiseyi Antalya'da bulur.

Canım kocacım seni çok seviyorum. İyi ki varsın. İyi ki Melo aramıza katılmış...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Day-7: Plug&Play

Evet Silikon Vadisi ile ilgili son yazımı da yazıyorum. Son ziyaretimiz değil ama konsept aynı arkadaşlar. Hatta Özlem Çetin Aslan konuyu da çok güzel özetlemiş.  Plug&Play 'in sahibi İranlı kilim üreticisi SF ortasında muhteşem bir hub oluşturuyor. 20'ye yakın vertical yüzlerce investor ve entrepreneur ların birleşim noktası. Türkiye'de de ofisi bulunuyor.  ______ Özlem'in notlarını linkleyemedim ama kendisini mutlaka takip etmelisiniz. Notları aşağıda okuyabilirsiniz:  '🌟 Silikon Vadisi İzlenimlerim🌟 Geçtiğimiz günlerde, Girişimde Kadın Gücü programı kapsamında TÜRKONFED - Turkish Business Confederation ve Türkiye İş Bankası heyetleriyle birlikte Silikon Vadisi ziyareti gerçekleştirdiğimizden bahsetmiştim. Kısa ama oldukça yoğun geçen bu gezi, beni oldukça etkiledi. İşte bu geziden izlenimlerim: 🌐 Silikon Vadisi Nedir, Neden Farklı? Öncelikle şunu söylemeliyim Silikon Vadisi, Mountain View, Palo Alto ve San Jose gibi şehirleri kapsayan bir bölge. Anca...

Özgür Demirtaşla olan Konuşmalarımızı İfşa Ediyorum.

Ayşe Arman nasıl adını duyurdu arkadaşlar? Yok mastürbasyon hikayesini anlattı, doğruysa :) İlk kez nasıl sevişti? Dünyada tek sevişen o zaten :)) Gündemin dikkatini çekti. Ben tabi o kadar ucuz olmayayım o kadar da ünlü olmama çok da gerek yok derken gün geçtikçe popüler isimler de hayatıma dahil oluyor. Yeni dernekler, yeni etkinlikler ve benim malum snob tavrımla günleri geçiriyoruz. Geçen gün biri dedi ki sen şunu çok iyi tanıyorsun. Onlar günde 100 milyon yazıyor. Ben içimde milyon, milyar derken bir yandan da diyorum ki yok aslında o kadar tanımıyorum. Arkadaşım diyor ki saçmalama tüm etkinlik boyunca beraberdiniz, ben tabi ilk bakışta nasıl sünepe gördüysem, tüm fotoğraflarda en uzağındayım, hatta orada olduğunun çok da umrumda değil :)))) Dün spor salonundayken benim gibi gediklisi bir ünlü geldi. Başta PT'ler yanından düşmüyor. Ben de onu değil annesini beğeniyorum mükemmel oyuncu diye neyse baktım bu benim istasyonu etrafındaki guruhla kaplayacak en iyisi dedim ki mat bul...

What if God One of Us?

Çok sevdiğim bir kitap serisinin son kitabı çıktı ve ben ilk kitaptan itibaren yeniden okumaya başladım. Kitap bol bol mitolojiye, efsanelere ve masallara atıf yapıyor. Tam o esnada da bir arkadaşım aradı. Ben de kitaptan bahsetmeye başladım. Dinsel noktasına değindik ve neden olmasın dedik? Fizikte ya da diğer bilimlerde keşfedilebilen kısımlara açıklamalar gelir. Ölçe bildiğiniz şeyler için yorum yapabilirsiniz. Eğer bir ağacın mutluluk seviyesini ölçemiyorsanız o ağacın mutluluk hissi yok demek değildir. Siz henüz bu keşfedememişsinizdir. Bu arkadaşımla babasını kaybeden çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdan bahse başladık, dedik ki mezarına gidiyor ve babası herseyi anlıyor. Biz onun ruhunu göremiyor olmamız onun bizi görmediği anlamına gelmez. Tüm kadim dinler, mitolojiler ve geleneklerde ölümden sonrasındaki yaşamdan bahsediyorsa onun ruhu benim sağ yanımda göz kırpıyor olabilir.  Belki şarkıdaki gibi ya Tanrı bizden biriyse?