Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Number 3

 Arkadaşlar uzun zamandır yoğunluktan dolayı yazamıyorum. Beni affedin. Onlarca kriz, yüzlerce problemlerle uğraşırken arada güzel bir haber aldım. Beni affetmeniz adına buradan paylaşmış olayım :) 
En son yayınlar

Bitmeyen Umudumuz Hatay: Vol-2

Hatay'a gittiğim ilk gün Hatay Ortaokulu'na ziyarette bulunduk. Öncelikle okula gittiğimde girişte bir şey çok dikkatimi çekti. Girişte Piyano vardı.  Küçük bir anekdot benim büyük kızım Melissa Erenköy Işık'a gidiyor ve ben Işık'a yazılmasını o doğmadan hayal etmiştim. Hatta okula isim yazdırmakta gecikmişiz bildiğiniz torpille listede üste aldırdık adını :) Kızımın okulunda da piyano var. Melissa'da piyanoya ilgili. Gelelim Suadiye'de Mediha Tansel adında bizim oy kullandığımız bir devlet okulu var ki o okul minik bahçesi ve olmayan piyanosuyla şirin bir okul. Yalnız ben Hatay Ortaokulu'ndan içeri doğru adım attığımda tüm bu bilinçaltımdakilerle bir anda kendimi Hatay-Işık-Medaha Tansel karşılaştırmasında buldum. Sonuç olarak Meliha Tansel'i vırt diye eledim. Piyano önemli mi? Hem evet hem hayır. Önemli demek ki birileri çaba veriyor. Önemsiz ilgisi olmayan bir çocuk için de hiçbir önemi yok. Buradan çıkardığım aslında okul öğretmenleri kadar müdürün d...

Bitmeyen Umudumuz Hatay!

 Konu bu kadar derin olunca ben de doğal olarak günlerce yazamadım. Sevgili Çiğdem Kıral'ın davetlisi olarak Hatay'a gittim. Bir ay öncesinden bir telefon görüşmemizde buradaki çocukların Tübitak yarışmalarına katılacaklarını Robot alanında çalıştıklarını ve dernekleriyle il eğitim müdürlüğü ile başlattıkları işbirliği ile okul ziyaretleri yaptıklarını beni de bu kapsamda ağırlamak istediğini iletti. Kendisini Türkonfed'den tanıdığım ve hakkında muhteşem şeyler duyduğum Kebo'nun patroniçesi Çiğdem hanımın tabi ki isteğini geri çevirmedim ve Nisan ayı için plan yaptık. Uçak biletim ayarlandı, Museum Hotel'de 1 gece konaklamalı bir plan yaptık ve Hatay'a yolculuğum başladı. Daha önce hiç Hatay'da bulunmamıştım. İş için Adana'ya kadar gelebilmiştim. Hatay'a geldiğimde kelimenin tam anlamıyla açık hava İnşaat alanı vardı karşımda. Bir caddede araç sürerken hem sağ tarafınızda hem de sol tarafınız kapanmış. Kazı çalışmaları yapılmış ve inşaatlar yükseliyo...

İş Bankası Loves Damla

Ben de seni İşbankası...  

Özgür Demirtaşla olan Konuşmalarımızı İfşa Ediyorum.

Ayşe Arman nasıl adını duyurdu arkadaşlar? Yok mastürbasyon hikayesini anlattı, doğruysa :) İlk kez nasıl sevişti? Dünyada tek sevişen o zaten :)) Gündemin dikkatini çekti. Ben tabi o kadar ucuz olmayayım o kadar da ünlü olmama çok da gerek yok derken gün geçtikçe popüler isimler de hayatıma dahil oluyor. Yeni dernekler, yeni etkinlikler ve benim malum snob tavrımla günleri geçiriyoruz. Geçen gün biri dedi ki sen şunu çok iyi tanıyorsun. Onlar günde 100 milyon yazıyor. Ben içimde milyon, milyar derken bir yandan da diyorum ki yok aslında o kadar tanımıyorum. Arkadaşım diyor ki saçmalama tüm etkinlik boyunca beraberdiniz, ben tabi ilk bakışta nasıl sünepe gördüysem, tüm fotoğraflarda en uzağındayım, hatta orada olduğunun çok da umrumda değil :)))) Dün spor salonundayken benim gibi gediklisi bir ünlü geldi. Başta PT'ler yanından düşmüyor. Ben de onu değil annesini beğeniyorum mükemmel oyuncu diye neyse baktım bu benim istasyonu etrafındaki guruhla kaplayacak en iyisi dedim ki mat bul...

Family&Friends

Damluuuuş bayramda İstanbuldayım. Damluuuş Pazartesi dönüyorum. Damluuş girls out yapalım.  Bayram geliyor ve fırsat bu fırsat arkadaşlarla sosyalleşelim diyoruz. Yaz da yaklaşıyor. Amerika, Fransa, Almanya masada :) Gözdişşş sizin Yunanda eviniz mi vardı, biraz da orada takılırız mesajları uçuşuyor. Mayıs sonuna kadar İstanbuldayım. Tuttunuz tutunuz, tutamadınız, Eylülde görüşürüz.

Damla da kırmızı ışıkta geçiyor...

Bu cümleleri benim en yakın arkadaşlarımdan birine kurarsanız bizim neden çok yakın arkadaş olduğumuz anlaşılabilir... Mesaj: Damluş... 6:45....  Damluş gel şampanya açıcam, Damluuuş Veysel'i de al gel... Ve biz EA ile bir araya geliriz... Başlarız biz.  Bilmem ne içkisini bilmem neyle mixleyeceğiz. Bilmem nerede ne açılmış. O mekanda ne olmuş da kapanmış başkası devralmış. Şehir dedikodularının yarısı bizde. Veysel söylediklerinizin yarısını anlamıyorum der :))) Biz aşırı eğleniriz. P.S: Ben tabi ki hınca hınç trafikte insanlar karşıya geçerken arabayı üstlerine sürmüyorum... Ama cadde bomboşken ruhlara da saygı duruşunda durmuyorum :)) P.S:2: 6:45'i de izlicez artık :)