Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Lykke-1

Bir kaç yazı öncesinde okuduğum Hygge kitabımdan bahsetmiştim. Aynı yazarın Lykke kitabına denk gelince de aldım. Ben kitabı İngilizcesinden okuyorum, okuması rahat, ama isterseniz Türkçeye de çevrilmiş. Kitap mutluluk üzerine yaklaşımlardan bahsediyor. Mesela Jante Kuralları çok ilginç geldi ama şimdilik bu kuralı anlatmayacağım, isterseniz google layın. Bana ilginç gelen diğer bir olay ise Michelle McGaugh'un ev kredisi ve faturaları dışında haftalık 35 poundla geçinmesi ve bunu Londra gibi pahalı bir şehirde yapması. İlginç olan (kusura bakmayın ara ara İngilizce yazacağım) public transport kullanmıyor bisiklete biniyor, dışarıda yemek yemiyor, parkları kullanıyor (Starbucks'ı da kullanabilirdi), ücretsiz sergileri takip ediyor, normalde gittiğinden daha fazla sergiye gitmiş oluyor ve en son kamp yaparak tatilini tamamlıyor. Bu bana çok ilham verici olarak geldi ve ben de bunu uygulamak istiyorum. Benim kıyafet dolabımda henüz etiketi sökülmemiş kıyafetler var, aya

Bayramınız Kutlu Olsun!

Herkesin bayramı kutlu olsun. Sevdiklerinizle daha nice bayramlar geçirin. Ben de bugün okuduğum güzel bir dini olay anlatacağım: Hz. Muhammed ölünce başa halife olarak Hz. Ebubekir geçer. Hz Ebubekir mülk olarak halifeler içinde durumu en iyi olandır ve bu dönemde Hz Ömerle yarışa başlarlar. İkisi de fitre, zekat, sadaka olarak mallarından yüklü miktarlar paylaşırlar. Bir gün Hz. Ömer malının yarısını bağışladığını söyler, buna karşılıksa Hz. Ebubekir malının tümünü bağışlamıştır. Evinde Allah sevgisinden başka bir şey bırakmamıştır. Kısa zamanda Hz. Ebubekir bağışladığından daha çoğunu kazanır. Allah tüm malını bereketlendirir. "Güneşin doğduğu her gün insanın bütün eklemleri için sadaka vermesi gerekir. İki kişinin arasını düzeltmen sadakadır. Bir kimseyi kaldırarak hayvanına binmesine yardımcı olman ve eşyasını yüklemen sadakadır. Güzel söz de sakadır. Namaza giderken attığın her adım sadakadır. Yoldaki rahatsızlık veren şeyi kaldırman sadakadır." Müslim,Zekat,56

Şehir Mevsimini Açarken

Evet yine Esenboğa'dan yazıyorum, Tadında Anadolu yazı yazmak için iyi bir mekan. Yazacağım konular olsa da soft geçeceğim. Geçenlerde Caddede yürürken görme yetisini kaybetmiş birine karşıdan karşıya geçerken eşlik ettim, bana döndü dedi ki ben eskiden görüyordum, sonradan böyle oldum. Hayatta başımıza ne geleceği gerçekten muamma. Onun için bence var olan anı yaşamak en önemlisi. Hatta bu muhteşem kızı izlemenizi salık veririm: Şu andan itibaren tatil başlıyor, 4 gün Sahilde koşacağım, havuzu kullanacağım, PMP ye çalışmak şart zaten. Hadi sen de gel sahile, koşmasak bile denizi izleriz... PS: Anadolu jetin anonsunu kim geçiyorsa koparıyor beni Anadolujet için aceleeee gelin, son çağrı bu =)

Konuşan Eller

Size sorsam hangi dilleri biliyorsunuz diye? Herkes İngilizceyi söyledi, Almanca diyenler oldu, belki de Fransızca. Arada C++, Java diyenlerin de sesi geliyor. Ben bu haftasonu 1 dil daha öğrenmeye başladım: İşaret dili. İşaret dilini öğrenmek geçen yıl Starbucks'a gelip istediği içeceği almayı başaran ve teşekkür mektubu yazan bir misafirimizin mektubunu okuduktan sonra içimde alevlendi. İstanbul Enstitüsünün de eğitimine denk gelince atladım. 4 günlük eğitimden sonra kendimi tanıtmayı ve genel havadan sudan konuşmayı becerebiliyorum. Türkiyede tahmin edilen işitme engelli 3 milyon. Engelli olma sebepleri de genetik veya sonradan olabiliyor. Ben herkese sağlık diyorum. Ve hadi hep beraber işaret dilini öğrenelim... Ofiste İngilizce konuşup zaten sinirleri geriyordum şimdi işaret diline geçince saçlar diken diken olacak =)