Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Komşularım

Apartmandaki komşular tamamıyla efsane. Genelde bir telefon geliyor hadi kahve içelim sonra şaraplarla devam =) Dün de apartmanımızdaki efsane doktor Hakan Bey ve eşinin davetlisi olarak en son gülmekten gözümden yaşlar geliyordu. İşte diğer komşumuz Anri Beyle nasıl uğraştığını, pilotla yaptığı geyikleri, apartmandaki kuyumcuyla muhabbetleri çoook eğlenceliydi, eşi de bir o kadar tatlı. Kendisi Jinemed de jinekolog olarak çalışıyor ve yönetim kadrosunda. Benim burnum için sekonder ameliyat olmak istediğimi söyledim. Dedi ki Nazım Çerkeş bizde. Sadece masrafları alırız, gel =)))))))))) Buarada yan komşumuz da çok tatlı bir çift. Kişiye özel tur düzenliyorlar ve şu an TVnin sesi son ses ben uyanık olduğum için no problemo ama sabah daha 8:00!

Keşke Sihirli Bir Değneğimiz Olsaydı

Çok kitap okumayı seven ben tabi ki çocuk gelişimiyle ilgili de kitap okuyorum. Bence yarısından çoğu çöp ama bugün konum bu değil. Melo benim minik kızım kış günü bahçedeki havuza girmek istiyor ya da trafik çok sıkışık anne sıkıldım diyor :) ben hiç sıkılmıyorum oysa ki. Böyle durumlar için bir kitapta şöyle bir öneri vardı, siz de sıkıntınızı paylaşın ve keşke sihirli değneğimiz olsaydı, mevsimi yaz yapar ve şimdi havuza girerdik diyin diyor. Ben bunu denedim ve biraz işe yaradı. Şimdi Melissa anne keşke sihirli değneğimiz olsaydı diye başlıyor. Bugün çok kötü bir haber gördüm. Ben yazmaya bile utanıyorum. 5 yaşındaki bir kız çocuğuna yapılan çok çok iğrenç bir şey. Değil kızıma biri dokunsun, kendi öz babası kızınca ona, ben paramparça oluyorum acaba kalbi kırılmış mıdır diye. Benim de keşke bir sihirli değneğim olsaydı ve yaşananların hepsini silebilseydim.

Sensei

Bugün ofisten çok sevdiğim bir arkadaşımın doğum gününü kutlamak için masasına gittim ve her zamanki gibi yoktu :) sticky note bırakıyım diye masasına uzandım ve açtığım not kağıtlarının üzerinde şöyle yazıyordu. 'Sadece aptallar fikir değiştirmez.' İşte bu kız da bizim klüpten! Size bahsettiğim gibi sahte isimle yazmak için çok havalı bir isim buldum hatta hesabı yarattım. Sonra o hesaba bağlı bir blog başlatacakken, kendi hesabımı reel yaşamımdan biraz koparmaya karar verdim. Çünkü fazlasıyla efor harcamam gerekiyordu ki benim bu aralar işlerim biraz yoğun. Ayrıca başka biri olmaktan hiç hoşlanmadım. Hem ne yani siz hiç hayalle gerçeği karıştırmadınız mı? Bugüne dönersek, Sensei hoca demek bilmeyenler için. Hatice Çınar tam 3 ay benim kahve uzmanı olmam için uğraştı. Sen mühendissin kahve uzmanlığı ne ya diyenler için ben meraklıyım ve merkez ofiste bu olanak varken kaçıramazdım. Haticem doğum günün kutlu olsun. We are mermaid each other like Siren girl of Starbucks

Yalnızlığın Erdemi

Alain De Botton un kitaplarını çok severim. Bir konuyu alır matematikteki limit gibi sağdan soldan yaklaşır. Ben de bugünlerde yalnızlığı bir konu olarak düşünüyorum. İlber Ortaylı yalnız kalmayı ve sıkılmayı beceremiyoruz diyor. Bence de. Sıkılmak gerçekten bir çok fikri ve yaratıcılığı tetikliyor. Bu akşam normalde bale antremanım vardı ama kendimle o kadar yalnız kalmak istedim ki bir kafeye gittim sonra da düşünmeye başladım. Radikal kararlar aldım, yapmak istediğim şeylere daha çok vakit ayırmaya karar verdim, en sonunda garson bana bir şey mi dediniz dedi. Yok öyle kendi kendime konuşuyorum dedim. Sonra kitabınız çok güzelmiş dedi, Son Kız kitabım, hikayesinden konuştuk, ben de alacağım dedi, alma ben sana veririm dedim. Bana herkes sen ne burcusun diyor. Dün Demo Aslan olduğumu, bugün ofisten biri Koç olduğumu iddia etti. Ben bir Teraziyim, inanmasam da dengesiz yanım burcuma çekmiş olabilir. Son olarak tabi ki takipçi verilerini takip ediyorum, iş için Japonyadayken bile

Garanti Jazz Yeşili

Annem: Yarın biz Ömerliye gideceğiz, Melo bu gece bizde kalsın, yarın onu da götürürüz. Ben: Hımm, gece ağlar ama akşam gelince bakarız. Annem: Ben oyalarım onu. 1 saat sonra ben... Ne zamandır sinemaya gitmiyoruz, elimde de Cinemaximum için D&R'daki çocuğun bana hediye ettiği biletler var, onu kullanırız. 2 saat sonra ben... Ne sineması, Bomontiadaya gider, içeriz, konser, parti bir şeye dahil oluruz =) Avrupa yakasında en sevdiğim yerlerden biri Bomontiada ve her yıl mutlaka bir kaç jazz konserine giderim. Artık PSM, Akbank, Garanti alternatifler çok. Biraz içki içer, müziğin ritmiyle kendimden geçerim. Yine festival var bugün için değil ama önümüzdeki günlerde orada olacağım. Benim gitmeyi düşündüğüm konser Bu da kaçmaz Bir de artık 31 yaşında ve jazz sevsem de arada Bikini Kill'e de göz kırpıyorum. Napayım çok maymun iştahlıyım =) Bu sefer bu şarkı bana gelsin!

Hayal et olsun!

Kızımı (bilmeyen varsa benim 3,5 yaşında Melissa Nil isimli dünya tatlısı bir kızım var) geceleri ben uyutuyorum ve her gece uykuya dalmadan önce günlük konuşuyoruz ne yaptık ne ettik diye. Kızımla yine konuşuyoruz, Anne dedi ben büyüyünce İtfaiyeci olacağım. Tamam dedim kızım. Belki öğretmen de olabilirim. Yine dedim ki peki kızım ne istersen olabilirsin. Anne ben mühendis olmayacağım dedi. Oysa ki ben ona mühendis ol kızım dediğimi hatırlamıyorum demek ki arada demişim. Sonra da dedi ki anne Barbie reklamlarında Hayal et olsun diyor ben itfaiyeci olup yangın söndürebilirim değil mi? Kuaförde Anne-Kız Şımarıyoruz =) Burada beni iki şey şok etti. Melissa daha 3,5 yaşında olmasına rağmen demek ki bir yerden cinsiyetçi yaklaşımlar duymuş ve meslekleri kadın/erkek diye ayırmış. Genelde 5 yaş denirdi bu üzücü. Ama iyi olan şuydu reklamlardan biri onu cesaretlendiriyordu ve o da yapabilirim değil mi diyordu?

No alarms No surprises

House MD izlemeyen varsa izleminizi öneririm. Evet böyle doktorlar yok ama keşke olsa. House'un hafif melankolik durumunu ve bazı sahnelerini kendime yakın buluyorum. Bir sahnede şöyle oluyor. Eski eşiyle barışıyor, aşırı mutlu, herşey güzel, House değişmiş, huysuzluk gitmiş. Sonra günler geçiyor ve eşi ayrılmak istiyor. Tabi House çıldırıyor ve şu müzik çalıyor. Size gelsin.

Sivaslı Muhtar mı, Paris Belediyesi mi?

Benim seçimle ilgili kime oy vereceğim 12 yıldır değişmiyor. Ancak konu muhtar adayına gelince gerçekten bir düşündüm. Bir tane aday ilanı gördüm. İlan şöyle başlıyordu. Sivaslıyım =) Tabi ki olabilirsin ama Suadiye'yi yönetmek için daha radikal bir şey beklerdim. Sivaslıyım ancak peyzaja önem vereceğim gibi =) Neyse onu eledim sonrası çok kolay oldu, aday sayım ikiye indi. Emel adını görünce tamam dedim kadına gitsin. Annemle konuştum dedi ki bizim muhtar çok şımarmıştı kadın aday vardı ona verdim. Sonra dedim ki 5 yıl sonra Harvard'dan mezun olmuş olurum Suadiye muhtarı ben olurum. Annem dedi ki Harvard'ı bitirince Türkiyeyi yönet =) Şimdi TVde Teke Tek izliyorum. Normalde ben TV izlemem, nadiren Digitürk portal, Turkcell TV+ ya da Netflix izlerim. Ama seçim yüzünden 3 gündür gözüm Foxta şimdi de Fatih Altaylı diyor ki benden İstanbul adayı olmaz. Neresi olur dediler. Paris dedi. Ben de Paris belediye başkanı kimdir? Bizim belediyecilerden farklı ne geçmişi vardır dedi

Hayat Sen Çok Güzelsin!

İyi bir uyku çektim sonunda :) Bu hafta doktorumun isteğiyle 1 kick box dersini atladım ve kendimle baş başa vaktim kaldı, Meloşu top havuzuna götürecektim ki ben ananemde kalacağım diyince ohh ohhh dedim ve eve gelip uyudum uyudum uyudum :)) Size 2 şarkı ve 2 film de öneriyorum: Leo'nun oynadığı Great Gasby ve yine onun oynadığı Zindan adası.

Bu mektup da olmadı, kelimeler toparlanmadı...

” Düşünüyorum da aşk sözcüğünü de biraz eksik buluyorum şu şenlen ben arasındaki ilişkiye. Daha büyük daha sağlam bizimki. Aşk onun içinde bir kısım galiba. Ötesinde aşkla birlikte ama yer yer zaman zaman onu asan başka duygular başka esirlikler başka bas donmeleri de var bizde. Seni seviyorum ve senin için her şeyim. Beni seviyorsun ve benim için her şeysin. Bir insan için şu kısa hayatta daha büyük ne olabilir” Beni en etkileyen mektuplar Portekiz Mektupları ve Van Gogh un yazdığı Theoya mektuplar olmuştu. Şimdi de yukarıdaki kitaba denk geldim.Cemal Süreya yazmış. Çok etkileyici değil mi?

Bahar Geldi

Sonunda benim neslim de güzel bir sonuçla noktalanacak seçime girdi. Oy kullanmaya başladığım günden beri hep aynı partiye oy verdim ve ilk defa şeytanın bacağını kırdık!